1. 1.
    0
    eve dönüş

    i̇lk bayram yaklaşıyordu ve yaklaşık 3 aydır ailemi görmemiştim.ilk kez bu kadar uzak kalmıştım. hakan ile otogara gidip biletlerimizi aldık erkenden. bayram öncesi bilet kalmıyor çünkü hiçbir yerde..i̇lk zamanlar ya çamaşır yıkar mı erkek? diyip ne kadar kirli eşyam varsa hepsini bavula tıktım ve otobüse bindik. soğuktu,arka koltukta bizim okuldan 2 kız vardı. hakan iyi birisiydi ama ilişkiler konusunda çok pasif biriydi.ben ise tam tersiydim, durduğum yerde duramıyordum. arkamı dondum ve pardon i̇stanbullu musunuz? dedim. kızlar güldü ve evet dedi. bölüm,ad falan derken adlarının pınar ile inci olduğunu öğrendim. pınar biraz balık etliydi, inci ise çekici ve gizemli bir kişilik.i̇nci mp3 playerden müzik dinliyor pınar romansı kalın bir kitap okuyordu. hakan kolumdan çekiştirdi ve “ayıp oğlum ne yapıyorsun” dedi.ben tekrar arkamı dönerek inci’ye ne dinlediğini sordum. metal müzik dinliyorum deyince garip karşıladım. metal müzik ağırdı bana göre=güzelde olsa tipim değildi. afyon’a yaklaşırken soğuktan otobüs durdu.ben yine arkaya dönüp muhabbete devam ettim tabi. sakarya metin dinlenme tesislerine kadar hiç susmadık hakan ise benim yüzümden uyuyamıyordu. affet beni hakan!
    otobüsten indim gişelerde, çünkü otobüs sakarya’ya girmiyordu.

    babam gelmişti almaya. sarıldık ve hasret giderdik, bavulu koyup bindik.o zamanlar broadway almistik. pioneer cdli teyp almıştım ve kolonlar. sabahın 04.40 gecesinde elim istemsizce teybe gitmişti.ama cd çaların kafası yoktu almadı herhalde dedim. baba cd caların kafası nerde dedim.

    babam:çalmışlar
    ben : hay…!arkayı dondum kolonlarda yok.bu araba çekilir mi simdi diyorum içimden.

    eve geldim perdelerinden tutun herşeyi farklı geldi bana.. bayram nasıl geçti anlamadım bile. tekrar dondum isparta’ya.

    okula dönüş

    elimde 2 seçenek var ya inci ya da pınar. pınar daha sakindi inciye göre..ama hemen kuzu avına çıkar gibi gidip koşmadım peşlerinden.i̇lk gun doğum günü daveti aldım arkadaşımdan ve gelirim dedim aksama. barda yapacakmış.

    gece hediyemi de alıp gittim, masalar birleştirilmişti ve etrafı bilmediğim tanımadığım tiplerle doluydu. oturdum sap gibi gitmeyim diye eminde gelmişti. derken inci geldi ,hadi ya falan dedim. oturdu yanıma konuşmaya başladık nasıl geçti bayram, neler yaptın diye..

    gözlerinin altı simsiyahtı, ojeler siyah, saclar siyaha yeni boyanmış,t-shir siyah. jean siyah. rahibe gibi ama çekici kız :p
    i̇lerleyen saatlerde kızın ağzını yoklamaya başladım. sakarya’da bi tip!!! görmüştüm çocuk dudağına piercing takmıştı.i̇nci’ye bunu söyleyince

    -aaa,ne güzel sende yaptırsana.. dedi.bilmem ki falan desemde bi yerimi deldirmeye hiç niyetim yoktu özellikle bir kıza şirin gözükmek uğruna. çok içmiştim sanırım 10-11 bira..tam hatırlayamıyorum sabahin 05.00’inde sallana sallana arkadaşlara geçtik ben sızmışım hem de çok fena.i̇nci’nin sözlerinden sonra bir daha görüşmeme kararı aldım ve normal hayatıma geri döndüm.1 gecelik ilişki bu olsa gerek…

    1 hafta aradan geçmemişti ki pınar’ı gördüm durakta bekliyordu. selam verdim konuştuk neler yaptığını sordum sonra inci ile yasadıklarımızı.. kıskanacağını biliyordum ve görüşmeye başladık. pınar çok içine kapanıktı ve ona ulaşmama izin vermiyordu.i̇stanbulluydu ve çok tatlı gülüşleri vardı.en azından beni bitirmeye yetecek kadar…

    pınar ile ilişkimizi ilerletmeye karar verdim hatta onun için i̇stanbul’a bile gidecektim.o sırada fatih ve harun ile tanıştım. fatih ankaralı tam bir fırlama, harun ise antepli çekingen mi çekingen.. ağzı var dili yok denecek cinsten ama zeki bir kişiliği var. hakan,ben ve fatih oturuyoruz ve konuşuyoruz. hakan volkanın kızlarla arası çok iyi dedi. fatih’te esini ayarlasın görelim o zaman deyince iş onlar arasında iddia ya dönüştü.ben sessizce izliyordum onları…

    esin:gece öğreniminde okuyor. birkaç kez bizim derslerimize girdiğini görmüştüm ama ilgi çeken bir kız değil. derslere girdiğine göre nerden başlayacağımı bulmuştum. iddia 1 tepsi baklava idi ve benim kaybetmeye niyetim yoktu.

    ara verdiğimizde gidip tanıştım hatta izin alıp,en arka cam kenarında takılan esin’in sırasına geçtim. dersteyken defterinin kenarına birseller yazmaya başladım.o da meraklı gözlerle ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. yazdığım şey:

    -neden bu kadar asık suratlısın?

    uykusuzluktanmış.ben yazmaya devam ettim o da sorularımı cevaplamaya…biz bunları yaparken sıranın altına koyduğum telefonum acı acı çaldı. öğretmenimiz sağ olsun çok insaflıdır hemen çık dışarı dedi!

    kafeye indim ve ders bitiminde esin yanıma geldi. oynadığımız oyun hoşuna gitmişti, yazma oyunu yani…sınavlar yaklaşıyor” ders çalışalım mı? “dedi bana.”olur çalışırız“dedim.
    o günden sonra esin derslerimize daha çok gelmeye başladı yanına bir kız geliyordu ve harun’da o kızı gözleriyle s
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster