kızların karşısında en rezil olduğunuz anlar

bir tanesi de birkaç hafta önce erasmusla geldiğim polonyada başıma geldi. zabrze diye bir şehirde tıpçıların bahar şenliği partisinden ewelina diye bi hatunla tanıştım. bütün gece içtik dans ettik bilmemne. gündüz de kol gibi uzunlukta ölümcül acılı döner dürüm yemiştim. benim mide ve bağırsaklar hiç dayanamaz acıya. neyse bu kız beni yurt odasına zütürdü bütün geceyi beraber geçirdik falan. sabah 7 gibi kebabın etkisi bir başladı, aman allahım yok böyle bi şey. yatakta yanyana yatıyoruz, karnımda deli gibi bir ağırlık var. kız da uyanıp uyanıp öpüşmeye falan çalışıyo, pek acayip çıktı.

neyse ben dedim müsadenle tuvalete bi gideyim yüzümü yıkayayım. benden önce de bu ewelina girmişti tuvalete. bi baktım sulu kısımda taklar yüzüyo, dedim ne pis karıymış aq falan. akabinde direk oturdum klozete patır patır zıçmaya başladım. bunların klozetlerinin bazıları da o kadar salakça ki sulu kısmı incecik, porselen kısmı tepsi gibi. yani porselen bi tepsiye sıçıyosun sonra sular o takları falan tepsiden alıyo ince bi su yoluna atıyo. saçmalığın allahı.

neyse ben bu porselen kısma patır patır sıçtım. öyle böyle değil 5 kilo sıçmışımdır. kıçımı falan sildim, sifona bi bastım, ananıskiyim su yok! bildiğin porselen tepside taklar bana bakıyo ben taklara bakıyorum. hayır kız da biliyorum ki tekrar giricek tuvalete, sabah 9da sınavı mı ne vardı. ne yapsam ne yapsam diye düşünüyorum tak bana bakıyo ben taka bakıyorum. en son takların üstünü tuvalet kağıdıyla kat kat örttüm ve tuvalet fırçasıyla bi kaç hamlede o ince sulu kısma iktirmeyi başardım. porselen kısım çok kaygan olduğundan hiç iz kalmamıştı nerdeyse, ama acılı kebap sıçmışım bi kere, kokudan durulmuyo mekanda. neyse artık yapçak bi şey yok dedim hemen apar topar kaçtım kızın yanından.

akşam kızdan gelen mesaj: "sular nihayet geldi!!!"

işin garibi kız bu olaydan sonra bana daha bi bağlandı, ne pis millet bu polaklar amk.