banvitte çalışıyorum sorularınızı alayım

@76: gel. her türlü eline veriririm. tüm dünyanın buzul çağında zütü donarken bizim topraklar buzul çağı boyunca evrim geçirdi. nerden baksan avrupa toprak ve florasından 14 bin yıl ilerideyiz. sen bana kalkmış birkaç yüzyıldır nadasa bırakılmış topraklardan bahsediyorsun.

bizim topraklar 7-8 kat vitaminsiz demek toprağı itin zütüne sokmaktır. nankörlük etme. toprak dediğin canlıdır. evet iki sene üstüste ekersen ikinci sene daha az verim alırsın. ama bu toprağın iliğini kurutmakla alakalı bir şey. adama eğitim ver. inek sidiği döksün. isterse 10 sene aynı ürünü eksin kat kat verim alır.

ayrıca o ekilen topraktaki kabaktan alınan verimle tavuğun ne alakası var mal? hadi buğdayın alakası var diyelim. tavuk sadece buğday yemiyor. bu anlayış kapitalist fabrikaların anlayışı. tavuk takunu ayıklıyor, böcek yiyor, yeşillik yiyor. doğal tohumları yiyor...

o senin nutrition üzerine eğitim almış dediğin firmalar bugün mısır silajı, pancar küspesi, soya artığı yediriyor tavuklara. soya türkiyede neredeyse yok. hepsi amerikadan ithal. o da gdo lu. tavuklara bunu yediriyorsun. mısır desen gdo lu. pancar küspesi desen yüksek karbonhidrad içerikli. tavuğa aşırı kilo aldırıp sağlığını bozuyor.

sen antibiyotik yok demişsin ama oku altındaki entryleri. orada çalışan adammlar var diyor. o kadar tavuğu bir kümese koyduğunda hastalanmaması mümkün değil. bugün marketten alınan tavukta yapılan araştırmalarda içerisinde yüksek oranda antibiyotiğe raslandığı sabit! asıl o zaman 1000 lik antibiyotik kesmez hasta olunca. @89 u oku.

bak adam tavukta deniz kokusundan bahsetmiş. @81. işte tavuğa balık unu yedirildiğinin kanıtı.

almanya da tavuklara fare yedirildiğini der spigel yazdı. siz ne deseniz boş.

@50 ye bak. hepsi cerrahpaşada prof. çocuk hekimi ve beslenme uzmanı tarafından kendi ağzından doğrulanmış. oku önce.