1. 76.
    0
    beyler olay şu ki, zaten günde 5 vakit, hasta mı var yatan mı var, uyuyan mı var demeden okunuyor ezan ve buna sessiz kalıyoruz. islam hoşgörü dinidir derler ya hani, aslında hoşgörülü olan şu beğenmediğiniz gayrı müslimlerdir. bilesiniz.

    her mahallede 1 camii mutlaka var. ve cumaları bile tam olarak dolmamakta buralar. müslümanlara hakaret etmiyorum yanlış anlaşılmasın. sadece şu gerçek var ki; türk milleti büyük oranda tembeldir. ibadette de bu tembelliği sürdürmekte bir sakınca görülmüyor. camiiye gitmektense ya evde kılıyor namazını, ya da zaten hiç kılmıyor (ama sorsan elhamdülillah müslüman alayı) haliyle ne oluyor? gereğinden fazla camii oluyor.

    yani mahallenizin etrafında 4 mahalle daha varsa, her mahallede 1 ve bazen ekstradan da camii varsa, ortalama olarak 5-7 camii ile sarılı halde oluyorsunuz, şehir merkezlerinde. her şehirde merkezi ezan sistemi yok. yani aynı anda verilmiyor hoparlörlerden ezan. bu da ne demek oluyor? 5 ila 7 ayrı müezzin aynı anda (ki genelde senkron tutmayacak şekilde) ezan okumakta demek oluyor. ilk camii ezanı bitirdikten 2 dakika sonra başlayan camiiler bile var.

    bu müezzinler, istedikleri kadar iyi arapça konuşsun, kuran'ı kaç kere hatmetmiş olursa olsun; billur gibi sesleri olacak diye bir kaide yok. bazısı için dayatma gibi hatta bu ezan okuma meselesi. bir şan eğitimi, bir nota bilgisi edindikleri de yok.

    @1 panpanın demek istediği de bu zaten. ezan okunmasın demiyor amk, usulüne ve makdıbına uygun okuyabilecek, güzel sesli kişiler yapsın bu işi diyor. böylece, uykusuzluk, yorgunluk ve hastalık (ki özellikle migren çok fenadır) anlarında, en ufak ses bile kafa giberken, bangır bangır ezan'ın bu bünyelerde yarattığı rahatsızlık hissi bir nebze azalır. üstelik bu camiilerin dibinde oturan adamlar da var.

    özet: müezzinlere şan dersi verilsin amk.
    ···
   tümünü göster