ev arkadaşım altına sıçmış

herşey çok güzeldi oysaki. evdeki tüm pencereler kapılar açık, püfür püfür esiyo, çırılçıplak salonda oturmuş elimdeki soğuk bira şişesini arada bir taşşaklarıma deydirip kendime ufak şakalar yaparak maç izlerken evin kapısı açıldı ve "o" geldi.

önümden geçip yan çekyata otururken hafif bi tak kokusu aldım ama dışarda osurupta gelmiş zütünü tam yelleyememiştir diye bozuntuya vermedim. annesinin çok sevdiği vazosunu kırmış bebeler gibi suçlu suçlu otururken "noldu dedim" "hiiiç" diye cevap verdi ama ıkındığı yüzünden belliydi muallaknin.

neyse tam maça dalmışken "ben bi feyse bakayım" diye ayağa kalktığı anda ortam bi buğulandı heryer dönmeye başladı sonrasını
hatırlamıyom zaten. uyandığımda kulaklarım çınlıyodu elimdeki birada göbeğime dökülmüş göbek deliğimdeki son damlada ayağa
kalkınca taşşaklarımdan süzüldü. tak kokusu hala keskinliğini koruyodu ama bini etrafta göremiyodum. kokunun nerden geldiğini
anlamaya çalışırken oturduğu çekyatı koklamamla, mutfakta lavabonun altında eğer bir gün arabam olursa diye önceden aldığım
2.5 litrelik coca cola şişesindeki benzini alıp koltuğu ateşe vermem bir oldu. binide odasında yakaladım, kolundan tuttuğum
gibi banyoya kitledim sonrada koşarak evden kaçtım.

starbucks'ın internetinden çakma e72le yazıyorum. bana kalacak yer
lazım dostlar. zütünün ayarı olan, züt deliği sadece tuvalet taşını gördüğünde gevşeyen adamlara ihtiyacım var.