+1
@27 ben de bir süre senin pozisyonunda kaldım panpa. bu kısmı da aşacaksın ama aşamıyorsan şu anda tek bir sebebi var: korku! adaletin tecelli etmeyeceği korkusu. öldükten sonra yok olacak olmanın verdiği korku. sandığın kadar değerli olmayışının verdiği korku. tanrının bizi terbiye etmek için yarattığı şey: korku!
biraz daha anlatmak istiyorum düşündüklerimi. yıllardır bastırdığım düşüncelerimi kelimelere dökmek istiyorum sadece. inanan kardeşlerim de alınmasınlar lütfen, incitiyorsam affola...
asıl marjinal olan tanrıya inanmak. tanrıya inanmak sadece bir inanç, sadece... sadece çünkü en ufak bir kanıt bile yok! hal böyleyken ben düzgün, dürüst ve kendimden başkaları için de mücadele eden biriyken, sırf kanıtı olmayan birşeye tanrının verdiği akılla ve saflıkla ulaşamadığımdan ötürü sonsuza dek yanacaksam, fakat hayatını karısını döverek, cinayetler, katliamlar yaparak geçiren, bencilliğine batmış bir zat, allaha inanıyor diye günahlarının cezasını çekip cennete gidecekse eğer ve üstelik gönderdiği kitap bunuları emrediyorsa, varsa da tanrı inanmıyorum ben arkadaş! ben bu adaletsizliğe ortak o-la-mı-yo-rum. böyle tanrı olur mu? böyle yaratıcı olur mu? benden üstün bir varlık benden daha kötü olabilir mi?
ancak dinler bize tam da bunu söylüyor işte. tanrının kusurlu olduğunu iddia ediyorlar ama kimse farkında değil. düşün ki tanrı kitaplar gönderiyor, kendi kurallarını koyuyor. kusursuz bir varlıktan, bizi yaratan varlıktan evrende olmuş ve olacak en adil, en iyilik dolu, en eşitlikçi ayetleri görmek istersin değil mi? ama hayır bunları görmüyorsun. tam tersine birçok yerde cinayeti emreden, kafirlerden dost olmayacağını söyleyen bir tanrı... 12-13 yaşındaki çocuğun kadın olduğunu ve kapanmasını emreden bir tanrı. kadınla erkeği evlenmeden birbirine haram kılan, güzellikleri yaşamamızı yasaklayan bir tanrı. ama bu tanrı köleliği yasaklayamıyor sevgili dostum. bu tanrı açık bir şekilde erkek kadından üstündür diyor.
çıkıp diyorlar ki o günün insanının anlayacağı dilden yazıldı bu kitap. öyle mi?! koskoca tanrı kokuşmuş geleneklere, adetlere, zorbalara karşı boynunu mu büküyor yani? onları kızdırmaktan mı korkuyor?
seni hediyelerle ve cezalarla birşeyler yapmaya zorlayan, saflıktan, saf inançtan eser olmayan bir inanç sistemini dayatan bir tanrı var karşımızda. ödül ne ya? ceza ne? bir inanç sistemi korku üzerine inşa edilebilir mi? ben bunları reddediyorum.
neresinden tutarsan tut elinde kalır, çünkü kuran kusurlu bir tanrı profili çiziyor. allah aşkına tüm eşitsizliklerin ve tüm kötülüklerin anası özel mülkü tanrı meşru kılıyor. neye göre kime göre arkadaş? tamam özel mülkiyete herkes karşı olmayabilir ama allahın nazarında bir malın birisine ait olduğunu belirleyen şey nedir? allahın nazarında bunu geçerli kılan nedir, tapu mu, fatura mı, ödenen vergi mi ne?
dolayısıyla kutsal addedilen kitaplar yaratıcının kusurlarını vuruyorlar yüzümüze. hoş beni inançsız eden de bu kitaplar ya zaten...
ne güzel inanıyordum ben kendi kendime oysa ki...
ne güzel seviyordum ben onu...
her sabah ezanında utanıyordum kendimden, yeterince iyi olamadığım, ona layık olamadığım için...
kendi yarattığım şeyi sevmişim hep meğerse...
ben bir putperestmişim demek ki...
ya da hayalperest...
Tümünü Göster