0
Kamo, yani asıl adıyla Semion Ter Petrosyan Sovyet Devrim Tarihi’nin yarattığı pek çok “kahramandan” birisiydi. Esas ilginç olanı ise pek çok roman kahramanını gölgede bırakacak yaşamıyla Kamo’nun gerçek bir öykünün kahramanı olmasıdır. Bu nedenle Kamo’yu anlatmak ancak edebiyatın renkliliği içerisinde mümkündür.
Fransız yazarın Kamo’yu anlatmak için yazdığı bu belgesel-roman, tam da Kamo’nun kişiliğine ve dönemin toplumsal karakterine uygun biçimdedir. Toplumsal olayların tarihsel boyutu ve bireylerin yaşantısı ancak bu tür bir belgesel-roman içerisinde canlılığını yitirmeden bir araya getirilebilir.
Kamo, Tiflis’in bir kasabası olan Gori’de 15 Mayıs 1982’de doğar. Aslen Ermeni’dir. Gençliği boyunca zıt uçlardaki tutkularını uzlaştırmaya çalışır ve bu onun hayatı boyunca devam edecek bir özelliği olur. Öyle uçları yaşar ki gençlik yıllarında askeri törenlerden etkilenip orduya katılmayı düşünürken öte yandan kurulu düzenin başına bela kesilen “anarşistler”e hayran olmaktan da kendini alamaz. Yaşdıbının devamında nedenlerini anlayabileceğimiz gibi okulundan atılır.
Kamo’nun ustaca girişimleri sonucu pes eden babası “söve saya” birkaç rubleyi gözden çıkararak ona bir eğitmen tutar. Hiç tesadüfe benzemeyen bir karşılaşmayla bu eğitmenlik görevi Joseph Çugaşvili’ye düşer. Daha sonrasında Rusça’da “çelik adam” manasına gelen Stalin adıyla tanınacak Joseph Çugaşvili, Kamo’ya “macera”nın kapılarını aralar.
Bu gelişmeler her ne kadar Kamo’nun maceracı eğilimlerine zemin açan gelişmeler olsa da; esasta o fikirlerinin dar oluşunun ve her hareketinde partiye tabi olması gerektiğini iyi kavramış bir parti militanıdır. Mücadelenin bilimsel önderliğini ilgi çekici bulmayarak; tüm enerjisini parti kuryeliği, ajitatörlük ve Tiflis’te kuracağı bomba laboratuarının çalışmalarına harcar.
Başlangıçta bomba yapımında bilgisi olmayan bu militan, başkalarının geçmişteki deneylerini tekrarlayarak zaman kaybetmek istemez. Bu iş için partinin Kiev’deki kimya grubuna katılır. Bu parti okulundan edindiği bilgilerle ve laboratuar malzemeleriyle Tiflis’e geldiğinde artık “kimyagerler tanrısının”** peygamberi olmuştur.
Kimi zaman en kanlı bombalı kamulaştırma eylemlerini düzenleyen Kamo, kimi zaman da prens kılığında Alman top tüccarlarından parti için silah temin etmek amacıyla Avrupa’ya gider. Bu Avrupa gezilerinde onun konuşmadaki ustalığını ve şansıyla oynadığı kumarı, yazar eğlenceli bir dille anlatır. Bin bir türlü hadise atlatırken birinde fazla zorlanır.
Bu durum Yunanistan’da kendisini çok etkileyen bir kadınla tanışmasıyla yaşanır. Fakat bu kadını hızlı yaşantısına zütüremeyeceği gibi davasını da kendince bir aşk için bırakmayı kabul etmez. Aşk ona göre uçarı yaşantısı için bir duraklama yahut zaman kaybıdır. Bilincinde oluşansa, devrimle evli olduğu ve hiçbir kadın doğasının devrim yapmaya uygun olmadığı düşüncesiydi.
Kamo sayısız defa cezaevine girmiş ve kimliği tespit edilemediği için kısa sürelerde kurtulmuştu. Kimliğinin deşifre olduğu durumlarda ise bir yolunu bulup kaçmış ya da sonuncusunda olduğu gibi dört yıl deli taklidi yapmak zorunda kalmıştı. Bu bilançoya katıldığı sayısız silahlı eylem de eklenince aslında Kamo’nun gerçekliğinin böylesi bir aşka uygun olmadığı ortaya çıkmaktadır. Lakin o durumu kendisince temellendirmektedir.
Fırtınalı hayatında bolca ziyaret ettiği hapishanelerde her defasında mücadeleye geri dönebilmenin yollarını arar Kamo. Yılgınlık en zor anlarda dahi aklının ucundan geçmez. Bu durum onu cezaevinden bir çıkış imkanı yaratmaya ve koşulları kullanmaya yöneltir. Örneğin tüm yolların tıkandığı bir anda dört yıl deli taklidi yapmak, onun işkencenin ötesine geçen tıbbi testlere maruz kalmasına neden olur. Öyle ki rolünün gereği kolundaki atardamarları ağzıyla parçalar ve heyeti ikna eder. Dışarı çıktığında normale dönmesi zaman alır.
Her an bir planla kafası dolu olan bu adam azmini zekasının kalıbına dökebilmiş usta bir pratisyen ve sadık bir kavga adamıdır. O hapishanede geçen zamanı dramatik bir dinlenme olarak değil; geçici zaman kaybına neden olan bir engel olarak görür. Bundan olsa gerek önceden “konakladığı” hapishanenin duvarında çıkıntı oluşturan bir taşa basarak bu engeli aşmayı bilir.
Kafasında sürekli bir eylem planıyla dolaşan kahramanımız aynı zamanda muazzam bir hazır cevap ve söz ustasıdır. Bu özelliği onun polis ve jandarma karşısında izini kaybettirdiği yalan labirentlerinden çıkış haritası olur.
Lenin, pek çok yarı-haydut ve yarı-anarşistleri siyasi otoritenin devrimci savaşçıları haline getirmek için bizzat denetime almaya çalışmıştır. Ne var ki Kamo da özünde bu kesimlerden farklı değilken partinin ışıklı yolunda devrim için kendisini seferber etmiştir.
Bolşevik parti, Kamo gibi pek çok isime sahiptir. Kitlelerin devrime katkı sunması için onun bilimi tamamen öğrenmesi ve birer teorisyen olması mevcut koşullarda her zaman mümkün olmayabilir. Kitlelerin aksiyonuna, bilimsel devrimci niteliğine partinin doğru bir şekilde öncülük edebilmesi yaşanabilecek olası sıkıntıların çözüm anahtarıdır.
Kamo, pek çok tutumuyla olumlu ve olumsuzu iç içe barındıran; muhteşem berraklığıyla başarılı bir fenomen ve tartışma argümanıdır. Öylesine öğretici bir berraklığa sahiptir ki yanlışları dahi dersler içerir. Ekim devriminden sonra askeri alanda kendisine duyulan ihtiyacın azaldığını gören Kamo, Lenin’in tavsiyesiyle Gorki’den dersler almaya başlar. Lenin, partiye bağlı bu militanın boşluğa düşmesine göz yummak istemez. Bunun için onu teoriye yönlendirir ve motive etmeye çalışır.
Tümünü Göster