mevlana ne demişti

eşşeğe kendini gibtireceksen, kabağı takmayı unutmayacaksın demişti.

"Kadın kapıyı kapadı, sevine, sevine eşeği kendisine çekti, cezasını da tattı ya! Eşeği çeke, çeke ahırın ortasına getirdi. O erkek eşeğin altına yattı. O kahpe de muradına ermek üzere halayığın yattığını gördüğü sekiye yatmıştı. Eşek ayağını kaldırıp gibini daldırdı. Eşeğin gibinden kadının içine bir ateştir düştü. Alışmış eşek kadına abandı, gibini ta hayalarına kadar sokar sokmaz kadın da geberdi."

Bal gibi, pâlüze (muhallebi gibi bir tatlı) gibi olan o yannanı gördün, âlâ. Fakat a haris neden kabağı görmedin? Yoksa eşeğin aşkına o kadar mı dalmıştın ki gözüne kabak görünmedi?

birde zütverensen hançer takmayacan mı ne demişti de unuttum şimdi. merak eden mesneviden açıp okuyabilir.

Adamın biri bir oğlanı giberken oğlanın belindeki hançeri görüp “Bu neden,’ diye sordu. Çocuk, “Birisi benim hakkımda kötü düşünceye saplanırsa onunla karnını deşerim” dedi. Oğlancı adam, hem oğlanı gibiyor, hem de Şükür Tann’ya ki ben sana kötülük düşünmüyo­rum diyordu.

Devdıbını okuyun kendiniz amk. binleri, ufkunuz açılsın biraz.