1. 151.
    +1
    merak etme okuldan çıktımda geldim.
    annelerde babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
    ali 'okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder' demişti de
    onun için söylüyorum.
    geçen hafta öğretmen,
    sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte
    öğretti sağımı solumu.
    ben biliyorum artık anne sağım neresi, solum neresi.
    ağrıyan yanımın neresi olduğunu şimdi iyi biliyorum anne.
    hani geçen geldiğimde “şuram acıyor işte şuram” demiştim de
    bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
    bak şimdi söylüyorum
    şuram işte,

    sol yanım çok acıyor anne.
    hem de her gün acıyor anne her gün.
    dün sabah annesi ayşe'nin saçlarını örmüştü.
    elinden tutup okula getirdi.
    yakası da danteldi.
    zil çalınca öptü, “hadi yavrum sınıfa” dedi.
    bende ağladım,

    ağladım hiç de utanmadım.
    öğretmen ne oldu dedi.
    “düştüm dizim çok acıyor” dedim. yalan söyledim anne.
    dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne.
    bugün bende saçım örülsün istedim.
    babam ördü ama onunki gibi olmadı.
    dantel yaka istedim.
    babam 'ben bilmem ki kızım' dedi.
    “bari okula sen zütür” dedim.
    'kızım, iş' dedi.

    bende “banane dedim, ağladım.
    'kızım, ekmek' dedi babam.
    sustum ama okula giderken yine ağladım anne.
    ha bide sol yanım yine çok acıdı anne.
    herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi.
    zeynep 'annem beyazlara renkli çamaşır katmadan
    yıkıyormuş' dedi.

    babam hepsini birlikte yıkıyor.
    babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
    uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
    üzülmesin diye söylemiyorum ama
    arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
    biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
    hava kararıyor, ben gideyim anne.
    babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
    duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
    kim bozuyor toprağını,
    çiçeklerini kim koparıyor.
    i̇zin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
    eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne.
    bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
    biliyor musun anne her gelişimde aldığım topraklarını şu kavanozda biriktirdim.
    üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
    her sabah onu öpüyor kokluyorum.
    kimseye söyleme ama anne.
    bazen de konuşuyorum onunla.
    ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
    ha unutmadan,

    öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
    ben babama yazdıracağım.
    öğretmen anlarsa çok kızar ama banane kızarsa kızsın.
    ben seni hiç görmedim ki neyi, nasıl anlatacağım anne.
    senin adın geçince sol yanım acıyor anne.
    hiç bir şey yutamıyorum.
    bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
    kağıda da böyle yazamam ya anne.
    ben gidiyorum anne,
    toprağını öpeyim, sende rüyama gel beni öp.
    mutlaka gel anne,

    sen rüyama gelmeyince sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne.

    sol yanım acıyor anne.
    i̇şte tam şurası,

    sol yanım çok acıyor anne.
    seni çok özledim,

    anne çook.
    .
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster