1. 126.
    0
    chapter thirteen: başka bir dünya mümkün

    beyler salviayı ilk defa kullanışımdı benim. netten iyice araştırmıştım ama. tamamen halisyonejen. başka boyutlara gitmenizi, veya başka bir canlının formuna bürünmenizi sağlıyo. yannan yannan etkiler var işte. kimisi inanılmaz eğlenceli anlar yaşarken kimisi korkunc dolu anlar yaşıyo. kişiden kişeye değişiyo. neyse beyler ben şimdi kendi deneyimimi anlatıyorum, beyler böyle hayvan gibi büyük bir evdeyim. ev böyle yatay şekilde gittikce büyüyo. ama evi yapı bakımından bodrumda ki tek katlı evler gibi hayal edin. şato tarzı değil. ama ev hayvan gibi büyük. evin üst tarafında çok büyük bir balkon var. ben bu balkondayım. balkonda sandalye üzerinde oturmuşum. balkonun zemininde siyah bir delik var. bu delikten su gidiyor. suyun gidişi itfaiye hortumundan çıkar ya aynı o şekil. bu su benim önümden geçiyor. suyun geldiği yer belli değil. ben bu suyu takip ediyorum. siyah deliği elime açmaya çalışıyorum. alt tarafa doğru giden su yukarı doğru gitmeye başlıyor. su benim içimden geçiyor beyler. ben kafamla suya bakıyorum. su kafamın içinden gidiyor böyle. ama ben kafama hiç su geldiğin farkında değilim. hiç bi yerim yaş değil. kupkuruyum. sanki hiç su bana değmemiş gibi. neyse beyler bu su yukarı gidiyo belli noktaya kadar. yere damlamıyo ama. sürekli su yukarı gidiyor. bende yerdeki deliği açıyorum. ben deliği açtıkca alttan çimenler çıkıyor, çiçekler çıkıyor. deli iyice açıyorum beyler ben bir anda tüm zemin çimen oluyor, ağaçlar, çiçekler tamamen bahçe oluyor. ben sonra yatıyorum çimene gökyüzü izliyorum. su falan yok. yanıma bahce hortumlarından gelmiş. bundan böyle su damlıyor. burda bitiyor deneyim. sonra ben kendime geliyorum. elime falan bakıyorum böyle. anlam vermeye çalışıyorum gördüklerime. bir anlam veremiyorum. sırtımı yaslıyorum ağacın tekine. öylece oturuyorum..
    ···
   tümünü göster