1. 1.
    0
    ikinci ayagin iki farkli bakis acisi vardir.ilk öncelikle "uzay show"u. bu show neyden dolayi kaynaklanacak? dinlerin cökmesine az kala, verilmis olan kehanetlere bagli olarak es zamanli yapilacak. gösteri uydulardan, sodyum bazli bir ekran üzerinde yerden yaklagib 90km yukarida gerceklesecek. günümüzde halen arada bir testlerini görüyor fakat bunlari ufo gözlemlemesi olarak kayitlara geciyoruz!
    cok profesyonelce hazirlanmis bu show sonucunda yeni mesih tanitilacak ve yeni dünya inancina adapte edilecek. gereginden cok gercekler ortaya atilacagi icin kimsenin karsi cikma firsati olamayacak. "hatta en bilgeler dahi kandirilacak".
    projenin en can alici araclarindan biri ise "tractor beams" (emici isinlar). bu sayede belirli insan gruplari göge cekilerek sanki tanrinin evine gidiyorlarmis gibi bir görüntü yaratilacak. bu teknolojinin testleri kücük gri uzaylilar tarafindan yapildigi savunulan kacirilma olaylarinda gibca yapilmakta idi. (kücük griler 24.yuzyildan bu zaman duzlemine gonderilmis domuz-insan-kurbaga ve maymun organizmasi ayrica bioelektronik cihazlarla butunlestirilmis sibernetik robotlardir). hesaplanmis olan, yeni inanca ve mesihe karsi olacak ayaklanmalar ve akabinde gerceklesecek kutsal savaslar cok büyük, dünya üzerinde görülmemis bir insan kaybina neden olacak. mavi isin projesi 2000 yillik kadim kehanetleri evrensel bir tamamlanis olarak ortaya koyacak. prensip olarak gökyüzü bir film ekrani olarak kullanilacak ve jeostasyoner uydular sayesinde dünyanin dört kösesine es zamanli, her dilde ve lehcede yayin yapilacak.
    bilgisayarlar tüm showu uydulardaki yüklü programlar sayesinde koordine edecek. holografik görüntüler neredeyse ayni elf, vlf ve lf beyin sinyallerine bagli olarak görsel ve isitsel olacak, ayni zamandada sanki bir optik fenomenmis hissi uyandiracak. özellikle, her ülkeye kendi kültürüne ve inancina bagli olan görüntüler ve akustik sinyaller verilecek. dünyanin hicbir kösesi es gecilmeyecek! sanki uzayin derinliklerinden geliyormuscasina verilen görüntü ve sesler, bircok mesih bekleyen din gruplarini ve tarikatlari cok etkileyecek ve sanki bekledikleri mesih en sonunda gelmiscesine bir düsünce uyandiracak.
    ardindan isa, muhafazid, buda, krishna v.b. görüntüleri aciklanmis olan ilahi ve mistik gerceklerden sonra ic ice kayarak bir bütünü olusturacak. ancak bu yeni gelmis olan tanri esasinda "antichrist" denen yalanci peygamber olacak ve kadim anlatimlarin yanlis anlasildigini bu nedenle kardesin kardesi vurdugunu, uluslarin uluslara savas actigini belirtip artik eski dinlerin yok edilmesi gerektigini ve yeni bir inanisa gecilmesinin vakti geldigini söyleyecek. bu yeni inanis tabiki yeni dünya düzenin inanci olacak!

    tabiki bu mükemmel hazirlanmis plan dünya üzerinde devasa bir düzensizlik yaratacak, ülkeler bribirlerine düsecek, herkes birbirini ögretileri icin suclayacak, din ugruna akmis olan milyonlarca dolarin hesabi yapilacak. ayrica, tüm bunlarin gerceklestigi sirada tüm dünyada politik anarsi ve dogal afetlerden olusan zararlarin gerceklestigi bir an olacak.
    hatta birlesmis milletler yeni dünya dininin tanitimi icin bethooven´in 9.senfonin neseye sarki isimli müzigini kullanmayi planliyorlardi.(avrupa birligi marsi )egerki bu uzay showunu yildiz savaslari programi ile bir araya getirirsek karsimiza su sonuc cikiyor: uzun süredir ürelerinde calisilmis olan elektromanyetik radyasyon ve hipnotizma!
    1974´te arastirmaci g.f. shapits yaptigi arastirmalrin birini anlatirken; "arastirmalara göre hipnotizörün kullandigi kelimeler elektromanyetik enerjiye cevrilebilir ve bu enerji dogrudan insan beyninin bilinc altina, sahsin bilgisi veya herhangi bir araca bagli olmadan yerlestirilebilir ve sahsin bu iletiyi bilincli bir sekilde kontrol veya bloke etme imkani yoktur! bu sayede sahsin kisisel kontrolü elinden alinabilir ve özgür iradesi bastirilabilir. (gercek zombiler!)

    medyomluk fenomeni ile ugrasanlarin bu bilgileri daha iyi incelemeleri tavsiye olunur! bircok, kendini "channeler" olarak tanitan kisiler bu aciklamalardan sonra bir daha yayin yapmamislardi. cünkü bircogunun mesajlarinin birbirine cok benzedigi ortaya cikti. channeling olarak gelen mesajlarin icerigi ve kaynagi gercekten cok ciddi bir sekilde incelenmeli ve ayrica mesajlarin yeni dünya düzenine faydali olup olmadigi göz önünde bulundurulmalidir.

    the sydney morning gazetesinin 21.mart.1983 yayinladigi haberde, sovyetlerin insan aklini ele gecirmeye calistiklarina dair yayinladigi haber etrafa korku salmisti. yazilan haber eski olmasina ragmen sovyetlerin bu teknolojiyi ne kadar zamandir gelistirdigine dair önemli bir igib tutyor. sovyetlerin kullandigi islemciler daha önce belirttigimiz gibi dünya dilleri, lehceleri ve anlamlari ile yükleniyor ve objektif programlarla birbirlerine baglaniyordu. ancak biz artik sovyetlerden bahsetmiyoruz! bahsettigimiz sey "birlesmis milletler", yeni dünya düzeninin organik islemcilerini halen gerekli bilgilerle yüklüyorlar.

    köse yazisini yazan editör, haberin es gecilmeyecek kadar önemli oldugunu belirtiyordu. sanirim bu mega-akil-kontrol-programini yapanlar bu programi farkinda olmadan bir organizasyona satip tüm insaligin kölelesmesini saglayabilecek bir temel yarattiklarini göremiyorlardi. sadece 1983 ten günümüze bu programin ne kadar gelistirilmis olabilecegini bir hayal edin!
    yapay düsünce ve iletisimasiri ilerlemis olan teknikler bizleri mavi isin projesinin ücüncü basamagina dogru zütürüyor.
    proje telepatik ve elektronik olarak güclendirilmis cift-yönlü iletisim metodu ile elf, vlf ve lf dalgalari her kisiye ulasacak ve akillarinda sanki tanrilari onlara dogrudan ruhlarinin derinliginden konusuyormuscasina ikna edici bir his yaratacak. bu dalgalar uydulardaki islemciler tarafindan su ana kadar dünyadaki her insani, onun dini, dili ve kültürü hakkinda topladigi bilgilerle etkileyecek. dalgalar dogal düsüncelere yatay olarak isleyip "yaniltici yapay düsünceler" dedigimiz olayi yaratacak.

    bu tip teknoloji 1970, 1980 ve 1990 larda insan beyni üzerine yapilan arastirmalarda beynin tipki bir bilgisayar gibi calistirilabilecegine ve nasil manipule edilebilecegini göstermektedir. bilgi yüklenir, isleme konulur, integre edilir ve verilen karsiliga görede sistem programlanir. akil kontrolörleri bilgileri tipki ayni yolla ellerindeki islemciler sayesinde gramer degigibligi yolu ile manipule etmektedirler. ocak 1991 de, arizona üniversitesinde sunulan "the nato advanced research workshop on current and emergent phenomena and biomolecular systems" konferansi ne icindi? sunun icin: bilim adamlari, bilinmeyen kaynaklar tarfindan finanse edilen arastirmalarinin yanlis ellerde potansiyel birer silah olarak kullanilabilecegi hususunda uyarilmak istenmisti.
    buluslari sayesinde abd coktan körlerin tekrar görmesini, sagirlarin tekrar duymasini ve felclilerin tekrar yürümelerini saglayan iletisim aygitlari üretmisti. aygitlar kurtulusu olmadigi belirtilen hastalari agrisiz ve nestersiz sekilde iyilestirebilme özelligine sahip. bu yazdiklarim bilim-kurgu degil "gercek"! bu yeni iletisim aygitlari insan beynine ve nörolojik sistemlerine ulf frekanstaki radyasyon dalgalari ile yeni bir bakis acisi ile bakmamizi sagliyor. bu aygitlarin bazilari cia ve fbi tarafindan suan kullanimda. ancak bu aygitlar asla hastalari iyilestirmek icin kullanilmayacak cünkü bu seytan cagi düzeni icin uygulanan ajandaya ve onun kuklalari olan abd hükümetine aykiri. yurt icinde, bu yeni aygitlar, yeni dünya düzenine karsi grup veya kisiler üzerinde kullanilarak iskence ve suikast ile ortadan kaldirilmalari saglaniyor.
    sistem "manchurian adaylari" yaratiyor. halk kimin terörist veya iyi oldugu konusunda manipule ediliyor. bu sistem sayesinde yeni bir "köle" halk tipi yaratiliyor. uluslararasi denemler ele gecirilmis ve beyni yikanmis kisiler tarafindan abd, kanada, ingiltere, avustruralya, almanya, finlandiya ve fransada yürütülüyor. ayrica, ingiliz bilisimci bilimadamlarinin akil almaz intihar serileri ve ölenlerin american ordusuna olan baglantilari cok ilgi cekicidir.

    simdi karsimiza cikan soru su: herhangi bir hükümet, kurum ve sirket bu tip korkunc teknolojileri insanliga karsi gercekten ve bilerek kullanabilirlermi? cevap, tabiki evet!

    hükümet ajanlari ve bunlara bagli olan sirketler yeni dünya düzenini kurmak ve halki tamamiyle kontrol edebilmek icin gereken her türlü yola basvurmaktan kacinmamaktadirlar. neden sorusuna gelince: sadece bir sey icin, egerki halk korkunc eylemlerle korkutulur ve güvenliklerinin tehlikede oldugu hissi verilirse, halk sizi yeni koyacaginiz "fasist kanunlara" karsi desteklemekten baska bir sey yapamaz. bu yolla halk silahsizlandirilir, tüm kisisel bilgileri ele gecirilir ve halka tüm bunlarin sadece güvenlikleri icin oldugu söylenerek kandirilirlar. ikinci olarak, onlarca yillik politikanin ve sosyal yasamin bugünkü hali ile yeni sisteme adapte olamayacagindan dolayi yeni ve alternatif ideolojiler ile degistirilmesi önerilir. tabiki alternatif sistem coktan planlamistir! bu yeni alternatif sistemin adi yeni dünya düzenidir ("new world order") ve halkin güvenligi ile gönülden hicbir iliskisi yoktur.

    george bush bir röportajinda "dudaklarimi okuyun: korku herzaman güclü elitler tarafindan halki kontrol altinda tutmak ve yönetmekicin kullanilmistir" demisti.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster