1. 1.
    0
    --spoiler--
    Sevgili günlük,
    Çok üredi aşağıdakiler. Ben de yine bir dolu yasak getirdim. Bir kere aynı karından çıkanlar birbirleri ile üremesinler dedim. Sonra kendilerini üretenlerle halvet olmasınlar dedim. Eciş bücüş oluyor yoksa yeni üreyenler. ipin ucunu kaçırırsak fena olacak.
    Sevgili günlük,
    Son bir kaç aydır çok yoğundum yazamadım. Aşağının çıktı resmen. Adem ile Havva’nın ürettikleri bütün dünyayı doldurdu. iblis hayvanı da iyice gemi azıya aldı. Habire bunların kulağına bir şeyler fısıldıyor anlaşılan. Her tarafı talan ettikleri bir şey değil bir de birbirleri ile dalaşıp maraza çıkartıyorlar. Bizi de iyice unuttular arada. Hatırlatayım diye arada sırada birilerine görünüyorum (bu göründüklerime peygamber diyorum ben) ama nafile. Bunlar da çamurdan filan figürler yapıp onların önünde eğilmeye başladılar. Sonra işi iyice abarttılar çıkıntılar (erkek dedim bunlara da) birbirleri ile üremeye falan çalışmaya başladılar. Benim de tepem attı boğdum hepsini. Ama tamamen yok olmalarına da gönlüm razı olmadı bir türlü. Aralarında Nuh diye bir tanesi var, iyi bir çocuk. Seviyordum zaten keratayı. Buna dedim ki, bir gemi yap sen, ben hayvanlardan da ikişer ikişer gönderiyorum gemiye, sizi kurtarıcam. Neyse olayı reset ettik bir bakıma. Dur bakalım bu sefer adam olurlar umarım.

    Sevgili günlük,
    Nuh paçayı kurtardı, bunlar yine üredi epey bir. Ama arıza yaratmaya devam ediyorlar. bana tapınacaksınız diyorum, yok illa gidiyorlar acayip acayip figürler yapıp bunlara tapıyorlar. Yine iblis’ten işkilleniyorum. Bu hala ortalığı bulandırıyor galiba. Yoksa durduk yerde niye arıza çıksın ki.

    Sevgili günlük,
    Bu iblis iyice azıttı artık, garibanların çok fena kafasını karıştırıyor. Ona buna üfürüyor, millet yok ben firavunum, yok ben güneş oğluyum filan diye ortaya çıkıp delikanlılık yapmaya kalkıyor. Ben de dedim ki adam gibi bir peygamber çıkartayım ortaya bir de eline ne yapması gerektiğini yazayım vereyim. En azından okurlarsa unutmazlar. Musa diye bir tip vardı gözüme kestirdiğim zaten. Bunun yanına gittim. Önce bir korktu filan. Neyse on maddelik bir tebliğ verdim eline. Git soyunu sopunu topla Kenan diye bir yer var oraya taşın dedim. Ama şapşal yolunu şaşırdı, deniz kenarında telef olacaklardı az daha. Denizi açtım da geçirdim bunları. Gittiler Kenan’a yerleştiler. Dur bakalım belki adam olurlar orda.

    Sevgili günlük,
    Yine yoğun bir hafta yaşadım. Önce bu Musa’nın adamları zırvalamaya başladı. On madde yetmiyor diye bayağı kapsamlı bir kitap yazdım verdim, onu kafalarına göre değiştirdiler. Saçma sapan hareketler, buzağıya tapınmalar filan. Baktım birbirlerinden üreyenlerden bir ,,,, olmayacak bir tane doğru dürüst tip yaratayım da ona anlatayım dedim. Meryem diye bir hatun vardı (girintili olanlardan yani) , güzelce de bir şey. Bunun karnına temiz bir erkek koydum. isa. Bu isa’ya anlattım naapıcağını. Ama salak beceremedi. Gitti vali ile dalaştı kendini çarmıha gerdirtti embesil. Buna verdiğim manüeli de adamları kafalarına göre değiştirdiler. Kutsal ruh mutsal ruh gibi zırvalıklar çıkardılar ortaya. bacaklarına sonunda o olacak.

    Sevgili günlük,
    Ben taktım bu Arap yarımadasına. Diğerleri nasıl olsa kendi yağlarında kavrulup gidiyorlar da bu Arap yarımadası denen bölgedeki eşekler bir türlü yola gelmiyor. Son bir peygamber daha göndericem. Oldu oldu, olmazsa, yola gelmeyenlerin hepsini cehennemde yakacam kayan yıldızlara yeminlen.

    Sevgili günlük,
    Adamımı buldum sanırım. muhafazid isimli bir eleman. Çok temiz bir tip değil aslında ama dehşet uyanık. Zaten temizlerden bir numara olmadığını gördük şimdiye kadar. Bu yeni peygamberim tilki gibi bir herif. Ticarete de kafası basıyor. Bundan da bisey çıkaramazsak yuh artık. Şu bizim Cebrail boş boş oturuyor zaten bir gönderelim bakalım noolacak.

    Sevgili günlük,
    Cebrail, muhafazid’e kitap vermeye gitti biraz önce. Ben bu serseme “ürkütmeden yaklaş, eleman kafayı üşütmesin, kitabı ver gel” diye gibI gibI tembih etmiştim güya. Yok, ben öyle dememişim, “git ümüğüne sarıl, kitabi zorla okut” demişim sanki. Aptal Cebrail, Hira dağında bir mağarada sıkıştırmış bu muhafazid’i “Al bak kitap getirdim oku” demiş. Elemanın okuma yazması yok “nasıl okuyim” deyince seninki sarılmış gırtlağına. Adamın bir yarım aklı vardı o da çıktı şimdi. Cebrail’in de işine son verdim. Yeni görev vermiycem artık. Naapsak, kitabi parti parti mi göndersek acep.

    Sevgili günlük,
    Bir süredir muhafazid’e azar azar kitabın bölümlerini gönderiyorum. Hepsini birden indirsek altından kalkamayacak anlaşılan.

    Sevgili günlük,
    muhafazid işi iyi beceriyor yemin olsun batan güneşe. Ben de bir kıyak geçmeye karar verdim, bir geceliğine cennete getirttim. Dibi düştü burayı görünce. Yalnız kevseri biraz fazla kaçırınca hafiften zırvaladı. Meleklerden birinin sırtına binmeye kalktı. Sonra “bu ne biçim binek, yüzü aynı insan gibi” filan diye dolandı bir süre. Neyse elini yüzünü yıkadık biraz kendine geldi, gönderdim ben de geri. Arada bir de cehenneme göz attırdım kısaca. Dedim ki, benim dediğimi yapanları cennete getirecem, yapmayanları cehennemde yakacam. Bu bir heves gitti bakalım.

    Sevgili günlük,
    Ben bu iblisten yaka silktim arkadaş be. Bu gün tam muhafazid’e sûre indiriyordum yavaş yavaş, herif araya girip parazit yaptı. Kendi laflarını da geçirtti kitaba. Şimdi işin yoksa düzelt. Ne pis bir yaratık çıktı bu yahu. Hayır, yakayım diyorum ama adamı zaten ateşten yarattık yanmıyor da mendebur. Dağıtacam ağzını burnunu bir gün ama büyüklük bizde kalsın, itle ###### olmayalım diye bulaşmıyorum şimdilik.
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster