sözlüğü birakmak o kadar da kolay degilmis lan

bu (bkz: bu buraya açtığım son başlık gidiyorum lan) başlıkta sözlüğü bırakıyorum dedim ama bugün anladım ki bayağı erken yazmışım lan bunu... evraklar falan derken uzayacak bu iş...

neyse konuyu fazla uzatmadan olan biteni anlatayım...

bugün aylar sonra dışarı çıktım la. bir de traş olma ayağına aynaya da baktım... fena da değilmişim hani, yakışıklıymışım lan... biraz zayıflamışım ama yine de tercih edilebilirim yani...

yeni kıyafetlerim yoktu ama eskilerden bulup buluşturdum ... tabii önce yıkandım, paklandım falan... yıkanırken de dişlerimi fırçaladım... tam beyazlamadı ama renk değiştirdi... sarımtrak oldular... neyse fazla uzatmadan... ismail'le görüştüm... eminönü'nde buluştuk... mısır çarşısının kapısının aşağısında... peynirciler falan var onların aşağısındaki telefon kulübelerinin yanında banklar falan var işte orada oturduk... nasılsın falan dedi, iyiyim dedim... değilim gerçi ama adetten amk... o da iyiyim dedi...

anlattı işi işte... kaptanların yardımcıları oluyormuş gemilerde... onların söylediklerini yapacakmışım... ne yapacağım falan dedim ... o da temizlik, getir zütür, paspas falan dedi işte... bir de bunların özel odaları oluyormuş onların genel temizliğine yardım edecekmişim... maaşı sordum tam söylemedi ama aylık 4000-6000 dolar arasında değişiyormuş... limanlarda dışarı çıkmasam bu paraların hepsi cepte amk... kaptan, ailesinin yanına gitmiş, hafta sonu gelecekmiş... beni tanıştıracakmış... beğenirse listeyi verecek işte... evrakları hazırlayacağım... pasaport randevusu aldım... cuma günü emniyete gideceğim işte... bayağı para gidiyormuş... 5 yıllık al dedi... tamam dedim falan ama demin araştırdım da bayağı para gidiyormuş buna... bende de o kadar para yok... ne tak yiyeceğimi ben de bilmiyorum amk... sonra konuştuk ordan burdan... yurt dışını falan anlattı... güzelmiş, beğendim... sonra ismail gitti işte...

ben de biraz dolandım, kuru kahveci mehmet efendinin önündeki sıraya girdim, kahve falan almadım ama kokusunu içime çektim biraz... iyi de geldi... ama keşke elemanlar biraz geç çalışsalar lan... ilk defa sıra erken geçiyor diye küfür ettim amk... ne çabuk çalışıyor elemanlar... sonra kapalı çarşıya gittim... dolandım işte... turistlere falan gülümsedim, iyi geldi açıkçası ama ayakkabılarımın altı biraz delikmiş... ayak tabanlarım ıslanınca anladım...

böyle işte, başka da bir tak yok... yine yazarım size...

http://fizy.com/#s/1ahsmf