1. 1.
    0
    "bu oruç, dedikleri adamdan sakının. onunla fazla konuşmayın. okumuş ve bilmiş bir adama benzer. müslümanlık üzerindeki bilgisi, benim hristiyan dinindeki bilgimden fazladır. gaflet etmeyin. sizin cümlenizi tepetaklak etmeye kadir bir dinsizdir." rodos gemisi, antalya yakınlarında ıssız bir yere yanaştı. sultan korkut'un kapıcıbaşısı ile 100 türk esiri buraya çıkarılıp bırakıldı. o gece rüzgar muhalif esiyordu. hareket etmeyip sabahı beklemeye karar verdiler. teknenin sandalını indirip, balık avlamak üzere açıldılar. bu sırada büyük bir fırtına koptu. sandal gemiye yanaşamadı. uzakça bir yerde sahile demir attı. oruç reis, bu fırsatı ganimet bildi. göz gözü görmüyordu. her yer karanlık ve fırtına içindeydi. zincirlerinden boşandı. "bismillahirrahim" deyip kendisini denize attı. yüze yüze sahile çıktı. selamete erişti. yüzünü toprağa sürüp tanrı'ya hamdeyledi. yola çıkıp bir türk köyüne geldi. i̇ki tarafına bakınırken bir kocakarıcık önüne çıkadüştü : "ey oğul, dedi; müşkül yoldan gelmişe benzersin. gel, bu gece bana konuk ol." kocakarıcık oruç reis'i evine zütürdü. önüne yemek getirdi. yedirip içirdi. urbacığını değiştirdi. oruç reis o köyde 10 gün eğlendi. köylüler, geceleri oruç'u konuk etmek için biribiriyle kavga ettiler. - gazavat-ı hayrettin paşa
    ···
   tümünü göster