1. 2801.
    +37
    **genelde genç insanların geldiği bir yerdi. pazar olmasına rağmen
    duyan gelmiş gibi kalabalıklaştıkça kalabalıklaştı
    beklenmedik eleman kızın kuzeni de geldi.
    bizi görüp masaya geldi
    ebruyla selamlaşıp bana da merhaba dostum dedi
    dostunu gibeyim senin samimi ol bin
    artis tavırlarla oturdukları masaya jack açtırdılar
    iki dakikalık keyfim o binin yüzünden buz görmüş taşşak gibi çekildi
    şimdi ebruya gidelim desem yanlış anlayacak bilmiyor ki amk o binin tam bir bin olduğunu
    ebru elimi tutarak biraz da hızlıca içiyordu.
    sınavı kutlamaya gelmiş bir kaç ergen olduğunu tahmin ettiğim grup
    daha 11 olmadan amı zütü dağıttı
    laf kavgası başladı
    fırsat bu fırsat deyip kaldırdım ebruyu
    dışarı çıktık
    1 saat vardı ebrunun eve gitmesine
    ne yapıyoruz dedi
    dolaşalım biraz dedim
    yürüdüğümüz yönde giderken o bin de geldi arkamızdan arkadaşlarıyla
    bağırıp çağırıyor
    durdurdum ebruyu o binler geçsin diye
    yanımızdan geçerken ebruyu lafa tuttu amk oğlu
    gibtirip gitsene işte
    kız benim elimi tutuyor o sordukça soruyor yok sınav nasıldı yok şu böyle bu böyle diye
    laf döndürdü dolaştırdı ceyhun şu üniversitede okuyor sen de girebilecekmisine getirdi bin
    ne zaman ayrıldınız siz bu arada diye de soruyor kıza
    tamam size de iyi geceler dedim
    tuttum ebrunun kolunda ters tarafa doğru yürümeye başladım
    ebruyu orda biryerde bırakıp o bini öyle bir gibesim vardı ki tahmin edemezsiniz
    -ceyhunla arkadaşlardı kusura bakma dedi
    -bana onun ismini anma ebru dedim
    -peki dedi
    içimde kalan soruyu da sorma fırsatı buldum
    -gönderiyor mu hala sana mesaj dedim
    -bi kaç tane daha gönderdi ama cevaplamadım dedi
    -hani bana söyleyecektin dedim
    -ama cevaplamadım ki dedi
    kıskançlık krizi yine başladı bende
    -ne yazıyor dedim
    -özür filan diledi başka da rahatsız edici birşey söylemedi dedi
    -yalan söyleme dedim
    aman demez olaydım. bana ne dersen de ama yalancı deme dedi
    bastı gitti.
    huur çocuğu ceyhun uzaktayken bile zarar veriyordu bana
    koştum arkasından
    -dur dedim
    durmadı
    -ebru dedim
    sallamadı
    tutmak zorunda kaldım kolundan.
    tamam özür dilerim dedim
    özrünü de istemiyorum. seni de.yalancı olduğuma inanıyorsan seni sevdiğime de inanmıyorsundur bırak kolumu dedi
    yine gidiyor
    -ya tamam desemde
    peşinden yine koşturdu
    yine tuttum kolundan
    -onun yüzünden ayrılacakmıyız şimdi dedim
    -onu sana sormak lazım dedi
    özrümü yineledim
    -bana inanmıyorsan bırak unutmaya başlayayım dedi
    üste çıkma politikası uygulayarak
    -hani bana vaktinden önce haber verecektin dedim
    -kelebek aramıza girmesini istemiyorum.ben unuttum sende unut dedi
    -tamam dedim. biraz üzgün üzgün baktı bana
    -eve kadar yürüyebilirmiyim seninle dedim
    -ben kendim giderim dedi
    zorla ikna edip ev mahaline geldik
    apartman girişine kadar yürüdük sessizce
    ben durdum o bir iki adım daha attı
    -tamam fazlasını haketmedim zaten iyi geceler sana dedim
    -iyi geceler dedi. yüzüme bile bakmadan içeri girdi.
    sinirden kafayı yedim
    şimdi yapılacak birşey vardı o bini bulmak
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster