0
us leasing’e kimin girdiği anlaşılamadı. roscoe ve kevin bunu susan’ın yaptığını iddia ederken susan da onları suçluyordu.
susan’ın intikam çabaları devam etti. roscoe’nun firmasını arayarak onun bilgisayar terminallerini izinsiz kullandığını ihbar etti. bunun sonucunda roscoe işten atıldı. bu arada roscoe ve kevin’ın telefon kayıtlarını takip ediyor ve nereleri aradıklarını ne yaptıklarını saptamaya çalışıyordu. roscoe ve kevin takipten kurtulmak için sık sık telefon numaralarını değiştiriyorlardı. buna karşılık susan da onların evlerine kadar gelip telefon hatlarına saplanıyor ve bir telefon aparatıyla bağlı bulundukları santralde özel bir numarayı arayıp (telekom çalışanlarının kullandıkları bir teknik) numarayı öğreniyordu. sonra bu tekniği kullanamamaya başladı: kevin daha bilgili olduğu için santralın bilgisayarına girip kendi telefonunun bu şekilde bulunmasını engellemişti. sonra da kevin, susan’ın telefon görüşmelerini dinleyerek karşı kanıt toplamaya başladı. susan yeni edindiği erkek arkadaşına telefonda mesleğinin inceliklerini ve ücretlerini bir bir açıklıyordu: “sen baskınsan yarım saati 45 dolar, sen pasifsen 40 dolar ve “güreşmek” istersen 60 dolar”. bu arada roscoe kendisini ve ailesini tehdit ettiği iddiasıyla susan’ı savcılığa şikayet etti. susan zor durumda kalmıştı ama öç almak için hala bir fırsatı bulunuyordu. savcılık ve emniyet görevlilerine kevin ve roscoe’nun yaptıkları işleri anlattı ve bu bilgilere karşı korunma istedi.
1981 yılında kevin ve roscoe abd’nin en büyük telekom şirketlerinden birisi olan pasific bell şirketinin los angeles’daki cosmos merkezine girmeye karar verdiler. cosmos, telefon firmaları tarafından her türlü iş için kullanılan veritabanı progrdıbının adıydı ve digital equipments firmasının bilgisayarları üzerinde çalışıyordu. ülke çapında yüzlerce cosmos sistemi kuruluydu. bu sistemde 10-15 civarında komutun nasıl kullanıldığını iyi bilmek gerekiyordu. bunu da merkezin çöp kutularını karıştırarak elde ettiler. çöpler arasında yazıcı çıktıları, çalışanların birbirlerine gönderdikleri notlar (parolalar dahil olmak üzere) ve buna benzer bilgiler vardı. daha fazla bilgiye gereksinimleri olduğunu anlayınca kendilerini merkezin çalışanları olarak tanıtıp içeri girdiler. şirket çalışanlarının bilgilerinin yer aldığı bölüme bazı adları eklediler. digital equipments bilgisayarları kullanan yerleri bir digital equipments çalışanıymış gibi aradıklarında bu adları kullanıyorlardı. eğer karşı taraf kontrol etmek için cosmos merkezini ararsa bu adlara rastlanacak ve arayan kişinin gerçekten digital equipments’da çalıştığı sanılacaktı. bir yöneticinin odasından da cosmos’a ilişkin birçok kılavuz alıp çıktılar. ama fazla ileri gitmişlerdi. yaptıkları iş hacker’lık falan değil düpedüz hırsızlıktı. ertesi sabah odasına daldıkları yönetici işyerine gelince kılavuzların ekgib olduğunu fark etti. çalışan kayıtları arasında da tanımadıkları adları kolayca fark edebildiler ve şirketin güvenlik departmanına haber verdiler. onlar da emniyet görevlilerine haber verdiler: susan’ın bilgi verdiği emniyet görevlilerine.
polisin, kevin’ın evini basması uzun sürmedi. kevin evde yoktu. polislerin buldukları şeyler arasında cosmos merkezi ile ilgili hiçbir şey yoktu ama genel olarak telefon ve bilgisayar sistemlerine ilişkin çok şey vardı. cosmos güvenlik görevlilerinin ifadelerine dayanarak tutuklama kararı çıkartıldı. kevin sinagoga gitmişti. ailece pek dindar olmasalar da kevin sık sık part-time çalışmakta olduğu sinagoga gidiyordu. polisleri karşısında gören kevin kaçmak istedi ama kısa bir araba takibi sonunda yakalandı. kevin yakalandığında dağılmıştı: çok korktuğunu söylüyor ve ağlıyordu.
savcı, kevin’ı ve roscoe’yu hırsızlık ve bilgisayara izinsiz girme ile suçladı. duruşmadan hemen önce kevin iki konuda suçlu olduğunu kabul etti. bu yolla roscoe’ya ihanet ediyordu ama ıslahhaneye gitmekten kurtulmayı umuyordu. kurtuldu da. aldığı ceza (ceza bile denilemez) 90 günlük bir inceleme ve 1 yıllık gözetim idi. diğer arkadaşları da 3-5 ay arası cezalar aldılar. kevin’ın arkadaş gurubuyla da görüşmemesi gerekiyordu.
guruptaki kişiler cezalarını çekerken susan da büyük bir aşama kat etti ve güvenlik konusunda danışman olarak çalışmaya başladı. hatta bu sırada washington’a gidip senatörlere ve yüksek düzey askeri personele bilgi bile verdi.
kevin bu sırada lenny adında başka bir arkadaşıyla en iyi bildiği işe devam ediyordu: bilgisayarlara ve telefon sistemlerine girmek. en çok rastladıkları bilgisayarlar digital equipments firmasının mini bilgisayarlarıydı. önceleri pdp serisi bilgisayarlar daha sonra ise vax serisi bilgisayarlar. bu bilgisayarlar üniversitelerde ve telekom firmalarında çok yaygın olarak kullanılıyorlardı. kevin ve arkadaşı lenny en çok da güney kaliforniya üniversitesinin bilgisayarlarına giriyorlardı. bu da tekrar başlarının belaya girmesine neden oldu. bir akşam üniversitenin terminallerinde "çalışırken" yakalandılar. bu sefer kevin kolay kurtulamadı: bir ıslahhanede 6 ay geçirmesi gerekti. bu arada los angeles polisi için de bilgisayar güvenliği konusunda bir videobant hazırladı. 1983'ün sonlarında serbest kaldı.
kevin bir aile dostunun yanında çalışmaya başladı. ama çalıştığı yerdeki tek bilgisayarı bütün gün boyunca kullanması patronunun dikkatini çekti. patronu mitnick'in neler yaptığını pek anlamıyordu ama kevin'ın bilgisayar başında kredi kartları sorgulaması yaptığını fark ediyordu ve kaygılanıyordu. kaygılarını anlatmak için polis teşkilatına ziyaret yaptı; kevin mitnick'in belalısı polis dedektifi ile görüştü. dedektif de o sıralar kevin ve arkadaşı rhoades için bir soruşturma yürütüyordu. soruşturma konusu bir telekom firmasının kodlarını kullanarak uzak mesafe görüşmeleri yapmalarıydı. aynı zamanda mit'nin çalışanlarını elektronik ortamda tehdit ediyorlardı. bu sıralarda amatör radyo yayınlarıyla yaptığı kabalıklar kevin'ın amatör radyo lisansını kaybetmesine neden olmuştu. dedektif için bütün bunlar yeterliydi ve kevin için bir arama ve tutuklama kararı çıkarttı. evini, işyerlerini aradılar ama kevin'ı bulamadılar. hapishaneye girmektense kaçmayı tercih etmişti.
1985'in yazında kevin tekrar ortaya çıktı. hakkındaki tutuklama kararı zaman aşımına uğramıştı. tekrar arkadaşı lenny ile ilişkiye geçti. lenny çalıştığı yerlerdeki bilgisayarları kevin'ın kullanımına açıyordu. bu sırada abd'nin en büyük (cia ve fbi'dan daha büyük) haber alma teşkilatı olan nsa (national security agency) bilgisayarlarına da girmeye başladı. yaklaşık altı ay içinde los angeles bölgesi içindeki hemen tüm mini bilgisayarlara girmelerini sağlayacak kullanıcı hesaplarını elde ettiler. bu sırada nsa'in sıkıştırmasıyla lenny işten kovuldu (girdiği işlerin çoğundan kovuluyordu).
kevin 1985'in eylül'ünde bir bilgisayar okuluna yazıldı. başarılı bir okul dönemi geçiriyordu.
kevin'ın kızlarla arası hiç iyi olmamıştı. bu yüzden 1987 yılında, arkadaşlarına evleneceğini söylediğinde herkesi şaşırttı. gelin adayı bir telefon şirketinde yönetici olarak çalışıyordu (kevin kızın nerede çalıştığını duyduğunda gülmekten az kalsın yere yuvarlanıyordu) ve kevin'la okulda tanışmışlardı. kevin ve arkadaşı birlikte yaşamaya başladılar.
kevin, unix işletim sisteminin bir çeşidini üretip satan santa cruz operation (sco) firmasının bilgisayarlarına girdi. bir sekreterin hesabını kullanıyordu. eylemleri fark edildi. sco yetkilileri telekom şirketiyle işbirliği yaparak bağlantının kaynağını bulmaya çalıştılar. bu iş normalde onlar için çocuk oyuncağıydı. ama bu sefer bir zorlukla karşılaştılar: bağlantıyı izlemeleri engelleniyordu. kevin saatlerce bağlı kaldığı halde hattı bulunamıyordu. bir süre sonra kevin firmanın programı olan xenix'i kopyalamaya çalıştı. artık çok olmuştu. bir seferinde dikkatsiz bir şekilde bağlanınca nereden bağlandığı saptandı. evi yerel polis tarafından basıldı. evde bilgisayar, modum (polis kayıtlarında böyle görünüyordu), telefon bağlantı aparatı, 55 adet disket çeşitli kitap ve kılavuzlar ile bir adet tabanca buldular. kevin ve arkadaşı için tutuklama kararı çıkartıldı, sonra arkadaşının bu işin içinde olmadığı anlaşılınca onun kararı kaldırıldı. dava sürerken kevin ve arkadaşı evlendiler. sco davası kevin'ın suçunu kabul edip işbirliğine yanaşması ile bitti.
Tümünü Göster