1. 476.
    -1
    kaderin cilvesi ya amk. cenk de aynı yerdeymiş, bu kızı görmüş. biz hala cenkle etle tırnak gibiyiz amk. benim sevgilim olduğunu biliyo, yolda o perişan halini görünce koşmuş gelmiş yanına kızın. boğazını görünce kim yaptı bunu diye yüklenmiş kıza, gel demiş burada anlatamıyosan bizim eve gel demiş. sevcan vardı bunun yeni sevgilisi onlarda yakınlarda bi yerde kalıyolarmış. onlar da devremülk kiralamışlar. oraya zütürmüş kızı. hüngür hüngür ağlamış kız, anlatamamış ilkten, sonra az buçuk bişeyler anlatmış. cenk inanamamış böyle bişeyi yapcağıma. o gün bütün gün kızla ilgilenmişler tatillerini kesip. ne isterlerse yapmışlar, ertesi gün ben yerimde otururken açık kapıdan cenk geldi. etrafı gördü, beni gördü, üstümdeki yara bereleri gördü. olm noldu burda diye bağırdı. ben sadece buna bakıyodum, beynim macuna dönmüştü sanki. ben buna tepki bile verememiştim, bu yaralara hemen bişeyler yaptı, temizledi sardı. sarstı beni zorla, olm anlat nasıl böyle bişey yaptın, neden böyle bişey yaptın dedi. o sordu ben sustum, o sordu ben sustum. anlattı kıza yaptıklarını amk iyice yerin dibine giriyodum. hala beyninde biraz aklı kalmış muallakler bi hayal etsin, adamın fıstık gibi sevgilisini kanırta kanırta gibmiştim ve ayrılmalarına sebep olmuştum ve bu benim sevgilime 10 numara bakmıştı. benim hatun, lan dünyada belki de hakkaten o kadar güzel ve sevimli bişey yok, uçup gitmişti ellerimden. hem çok korkmuş benden, hem bi daha görmek istemiyomuş. o kadar sevdiği birinden, öylesine özel bi anda hem öyle bi hareket, hem de yüzlerce hakareti sindirebilecek gibi değildi. cenk orada beni konuşturcam diye ağzıma sıçtı, biraz da o vurdu kırdı, ben hiç bişey diyemedim. gibtir git bi daha gölgen gölgeme değmesin beş para etmez adammışsın dedi, oracıkta onu da kaybetmiştim.
    ···
   tümünü göster