1. 1.
    +2
    bağcılar evren mahallesine yolunuz düşerse birgün, dar ve kirli sokaklarda garip bakışları ve küfür dolu sözleriyle her bir köşe başında toplanmış, yanık derisine pembe gömleğini zoraki yakıştırabilmiş, ellerinde tespihlerle dolaşan yurdumun yenik gençlerini göreceksiniz. gülüşleri dahi insana korku veren babalarının çocuklarıdır bunlar. Kumar masalarını dostoyevski romanları doldurmuyor kahvelerin bilirsiniz, fakat Yeraltı kaldırımlarımızdan geçerken, yinede siz yol verin babalarımıza. aşşağılamanız her ne kadar zoruma gitmiyor olsa bile. yukarılardan bahsetmeye çalışayım ben en iyisi. küçük çukurların biriktirdiği çamurlu sularda ellerine aldıkları plastik şişeleri doldurup, su savaşı yapan yetim çocukların oynadığı sokaklardan 100 metre kadar yüksekte bulunan caddelerde, bitişik, şeritler halinde dizilmiş 4-5 tane telefoncu dükkanı görebilirsiniz.. garipsenecek bir şey yok aslında, sadece çok konuşmayı seven tipleriz mahalleli olarak. konuşmak dediysem felsefeden filan değil, genellikle karıdan kızdan konuşuruz. malum uçkurumuza düşkün olmaya mahkum edildik.. karı kız demişken:eğer hafta içinin bir gününü akşam vakti iş çıkışı saatlerinde, her allahın 5 dakikasında bir geçen, fakat buna rağmen birtürlü boş olmayan 97 numaralı otobüslere binerseniz, içinde tacize uğrayıp sesini çıkarmaya korkan 16-17 yaşlarındaki esmer köylü kızlarımızın gözünden süzülen yaşları göreceksiniz. tıkabasa dolu olan otobüsünü ardarda 5. kez kaçırmanın bahşettiği sabır, kısa boylu, 6 çocuklu yaşlı adamın dudaklarından dökülen dualarda vücut bulmaya dursun,biz sakat çocuklarına bakmaya memur, tanrının yeryüzüne gönderdiği kırmızı hırkalı melikelerden bahsedelim.. fani yaratılan bedenlerinin içinde sonsuz merhameti nasıl barındırdıklarını bilmiyorum ama, ana diye çağrıldıklarına çokça şahit olmuşumdur. anam utanıyorsun tamam anlıyorum seni, zaten dışarı çıkma isteğimde yok. oysa ki hiç deniz görmedim diye üzülmüyorum, sorsalar denizi bana cevap veremem biliyorum, eskiden olduğu gibi yine gülme krizine girip geçiştiririm bi ara. anlayışla karşılayacaklar emin ol.az önce yine elektrikler kesildi uyandırmaya kıyamadım seni, karanlıktan korkutuğumu itiraf edemedim hiçbir zaman. hissediyorum yanımdasın fakat biliyormusun japon balıklarım gözlerin kadar güzel değilmiş anne .Şiirlerimi tanrıya yazıyorum ilk, meğer çok haklıymışsın, nankörmüşüm anne..
    soğuk dehlizlere ışık veren tanrım söz vermişti cevabında
    güneşi gösterecek birazdan..
    ···
   tümünü göster