bakuninin kuzeni

alkol yasağını gündeme getirin halkın özgürlüğünün kısıtlandığından bahsedin ve alkol sektöründeki fabrikaların ve oralarda çalışan işçilerin işten çıkarıldığını bu sektörden para kazananların ve bu sektöre gönül verenlerin yok olduğunu ayrıca geleceği parlak olan bir sektörün yok edilmeye uğraşılmasından bahsedin.

2009-2010 verilerine göre; avrupa'da 30 ülke içinde en fazla alkol tüketilen ülke kişi başına 15,5 litre ile lüksemburg oldu. lüksemburg'u, 14 litre ile estonya, 12,6 litre ile macaristan takip etti. türkiye ise avrupa'da 30 ülke içinde en az alkol tüketen ülke kişi başına 1,4 litre ile türkiye oldu. avrupa bölgesi ortalamasında bu rakam 12.2 litre

bu rakamlar türkiye’de alkollü içki tüketiminin bir toplumsal sorun niteliği taşıdığını gösteriyor. Ortada korunması gereken önemli bir kamu çıkarı yok. ama korunması gereken yaşam biçimleri var. büyümeye çalışan bir endüstri ve bu endüstriye bağlı üreticiler, iş alanları var

bunlar bilinmiyor mu ? biliniyorsa, çıkarlar arasında doğru dengeyi neden kuramıyor? bu sorunun yanıtını verebilmek için, konuyu, çocukların aileleriyle yemek yerken lokantalara yapılan baskınlarla, rtük’ün “toplumun maddi ve manevi değerlerine aykırı yayın yapıldığı” ve “padişahın mahremiyetine saygı gösterilmediği” gerekçesiyle televizyon kanalına ihtar cezası verilmesiyle, sn. başbakan’ın, “bu heykeli burada görmeyeceğim” diye gürlemesiyle, kız öğrencilerle erkek öğrenciler arasına 45 cm. mesafe koyan okul müdürüyle ve özgürlükleri sınırlayıcı başka önlemlerle birlikte görmek gerekir.

edit: sadece iyi içiciyim