1. 51.
    0
    çok da matah bir işe başladığınızı sanmyın; üniversite öyle eğlencenin dibine vurulan, şen kahkaların havada uçuştuğu bir mecra değildir.

    hani "oh be kazandım sonunda üniversiteyi, yan gelip yatacağım, karı kızla günümü gün edeceğim, alkolü fıçı fıçı içip eğleneceğim" diye düşünmeyin; zira sınav döneminde bu düşünceleriniz zütünüze girebilir.

    ufak bir kasabadan büyük şehire geldiyseniz eğer öyle bar bar, disko disko gezmeyin; yanınızda bulunduğunuz şehri bilmeyen biri yoksa bir süre okuldan eve/yurda, evden/yurttan okulunuza gidin kıyıda köşede cesedinizin bulunma ihtimaline mahal vermeyin.

    sınıfınızın en güzel/yakışıklı kişi tarafından kesiliyor olmanız onu elde edebileceğiniz anldıbına gelmez; kendinizi kandırmayın. zira onların gözü yükseklerdedir. size bakıyorlarsa ya ayak işlerine koşturacaklardır, ya da yatağa atıp iki tur atacaklardır; aklınızı devre dışı bırakmalarına izin vermeyin.

    "ders dediğin nedir ki, zaten ilk senem ne kadar zor olabilir allah aşkına?" diyip de dersleri sallamasyon bir döngüye bağlamayın, balık baştan kokar; üniversite hayatınız boyunca alttan kalan derslerle boğuşursunuz.

    kendi notunuzu kendiniz alın, hiç kimseden medet ummayın. hoca çok hızlı anlatıp geçiyor diyerek kalemi kağıdı bir kenara atmayın; önemli noktaları mutlaka not alın. zira orası lise değil yavrum hoca "bu konuyu not aldıysanız diğer konuya geçiyorum" demez. oturun pratik falan yapın, ben aptalım beceremiyorum not almayı diyorsanız gidin ses kayıt cihazı alın. ama salak gibi onu da uluorta çalıştırmayın, çantanıza, zütünüze falan sokun. kimseye de durumdan bahsetmeyin ki gidip hocaya veyahut yüksek mertebelere ispiklemesin sizi.

    ve en önemlisi kimseye güvenmeyin. öyle arkadaşım ya o benim, bana kazık falan atmaz demeyin. siz onun gibinde dahil değilsiniz ve hiç de sır tutmak gibi bir huyları olmaz aman yaraklara yan basmayın.

    kantinde, yemek salonunda falan gördüğünüz üst sınıflara yanaşmayı aklınızdan bile geçirmeyin. unutmayın ki siz "yeni gelen" sınıfındasınız dikkate alınmaz ve asla önemsenmezsiniz, büyüyüp de öyle gelin.

    üniversiteye kapağı atmak rahata ermek demek değildir; sonuna kadar kıçınız çıkacak, gözleriniz kör olana kadar vizelere finallere çalışacaksınız yine de o dersten kalacaksınız. bütünlemelerde hocalarınızın kıçını 1 puan daha fazlası için yalayacaksınız ters anına geldiniz mi toptan yanacaksınız. sınavlardan bir iki hafta önce sosyal hayattan kopacak, sıçtın mavisini görecek ve halen nefes alabildiğiniz için dua edeceksiniz.

    yurtta kalıyorsanız ders çalışamayacak, hemcinslerinizin size kıl olanları tarafından her halükarda rahatsız edilecek ve üç s kuralına uyarak eve çıkacaksınız. kira derdiydi, elektriğiydi suyuydu internetiydi gıda ve temizlik masraflarıydı derken ananızdan emdiğiniz süt burnunuzdan gelecek ayın ortasını zor getirecek ve part time iş arayacaksınız ve yine üç s kuralına uyacaksınız.

    kısacası siz iyiden iyiye korkun, korkmayın demiyorum çünkü korkmazsanız zütünüze rahat batar. siz şimdiden yandığınızın resmini çerçeveletip duvara asın.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster