1. 626.
    0
    buluşcağımız yere gittim. bekliyorum. bu karşıda belirir belirmez heycan bastı, yüzümde gülümseme oluştu… kalktım sıkıca sarıldım, ne kadar da özlemiştim kokusunu, ne kadar da özlemiştim o yumuşak tenini. güldü… ne kadar da özlemiştim o gülüşünü, o gamzelerini…

    oturduk.. o da bana bakıp gülümsüyordu, özlemişim.. dedi. durgun gözüküyordu, onur dedi bu 1 haftadır çok şey düşündüm dedi..

    nedir dedim.

    anlatmaya başladı, benim gibi içini döküyordu

    başladı içindekileri anlatmaya, benleyken, benim baskım sonucu arkadaşlarıyla nasıl ters düştüğünden, kısıtlamalarımdan dolayı nasıl sosyal ilişkilerinin daraldığından, en az benim kadar onun da aklının bende olduğu için okula vs yoğunlaşamadığından, o gün her ne kadar bana hak verdiğini söylese de burağa muallaklik olsun diye yaptığım hayvanlıktan dolayı kırıldığını anlattı.. gelecekten bahsetti, ben nasıl bi anda içimi dökmüşsem o da aynı şekilde içini dökmüştü, ağlamaya başlamıştı… bense donmuş bir şekilde onu dinliyor, fark etmediğim düşüncesizliğime hayret ediyordum..

    onur… belki de en iyisi ara vermek bir süre dedi.. ağlayarak.

    nefesim düğümlenmişti,

    boğuk bir şekilde peki.. diyebildim sadece.

    arabasına kadar yanında gittim.

    vedalaştık, binmeden önce büşra dedim.

    döndü.. ne yapacağını biliyordu, gözyaşlarını silip zoraki bir şekilde gülümsedi.

    gamzeleri çıktı..

    bu sefer öpemezdim…

    özkanlara gittim, kapıyı açtı,

    "kutluyor muyuz" dedi...

    cenaze kutlanır mı be özkan..
    ···
   tümünü göster