1. 251.
    0
    . nasıl desem çok bilmiş konuşmalar falan yapıyorum… oturduk biraz daha sonra, büşra, babası arayınca gitmesi gerekti gitti. özkan ben pelin kaldık masada. kendi açımdan çok mutlu bir gündü, okulun durumu fazla kötü değildi, babamla aram düzeliyordu, büşrayla yine çok mutluydum… büşra gittikten sonra, pelin bana baktı. ne oluyor sana dedi.
    ne olmuş? dedim.
    büşrayı nasıl bozduğumdan bahsetti, ben fark etmesem de konuşurken nasıl üste geçmeye çalıştığımı anlattı. fazla üstünde durmadım sözlerinin. keyfimi bozmasına izin vermedim o an. kalktık, evlere dağıldık. yatağa attım kendimi, uzun süre sonra kendimi biraz olsun özgür, rahat hissediyordum. pelin’in dedikleri aklıma geldi. çok haklıydı, kavga ettiğimiz zamanlar, “haklı mı olmak istersin mutlu mu” diye soruyordum, o hep mutluluğu seçiyordu. tartışmayı sonlandırmak adına ona bu soruyu yöneltirken, mutluluk yerine hep haklı olan taraf olmayı seçtiğimi fark ettim, mutluluğu istemeyen bendim... bu yaptığım haksızlıktı, hele ki büşra hiç hak etmiyordu böyle bir tutumu. bana hiçbir zaman çaktırmazdı üzüldüğünü ama artık canını sıkmaya başladığımı biliyordum. düzeltebilirdim bu durumu...
    ···
   tümünü göster