beyler gelin şahit olduğum devlet sırrını

beş on dakika sonra tam yatmaya hazırlanırken kapı çaldı gizem geri mi geldi diye düşünerek koştum kapıyı açtım ama karşımda benim avril ve babası duruyordu. babası ter içindeydi içeri girdiler avril in suratında muzip bir gülümseme vardı. hepberaber salona geçtik ve babası direk konuya girdi "evlat, biz bazı devletlere, devlet nezdinde arkeolojik eser adı altında gizli silahlar gönderiyoruz ve bu konuda bize yardım edeceksin" dedi. tabi gizli silah başka ve devletleri duyunca korku saldı içimi ve ne yapmamı istiyorlar acaba diye düşündüm. beyler öyle demeyin filmlerdeki gibi olmuyor hiç, çok korktum. tabi sordum babasına "nasıl yardımcı olmamı istiyorsunuz?" dedim tam o sıra kapı çaldı avril "ben açarım" dedi ve bi koşu kapıyı açtı. içeriye ellerinde büyük birçantayla benim en az iki katım büyüklüğüne iki izbandut girdi . avril in babası "şimdi anlayacaksın" dedi ve ben noluyor demeye kalmadan iki adam beni yakaladı ve domalttı. babası adamların getirdiği çantanın içinden daha sonra içinde uranyum olduğunu öğrendiğim kimyasal madde saklama kapını çıkarttı ve kremleyip içime sokmaya başladı. bu sırada avril başımı tutuyor ve "sıkma kendini aşkım" diyordu. sonunda hepsini soktu ve elime bir bilet ve bir miktar para tutuşturup 2 saat sonra uçağın kalkıyor iran' a gidiyorsun dedi. yapmayın etmeyin desemde iki adam beni kollarımdan tutup havaalanına zütürdüler ve uçağa kadar eşlik ettiler.