bir kadının seks hayatı hikayesi

boşaltıyorum. isteyebileceği her şeyi yapıyorum. ardından duşa gidiyorum, çıkıp kahvaltı hazırlıyorum. hayran kalıyor. lavaboya gidip çantamdan ertesi gün hapını yutuyorum ve yanına geliyorum.

artık sevgiliyiz demi diyorum, çocukça bir soru. evet diyor. akşamüstüne doğru evden çıkıp gidiyorum.
neyse bu çocukla çıkmaya başlıyoruz. elele okula geliyoruz, herkes şaşkın falan. öpüşüyoruz, sinemaya gidiyoruz, hayat bana güzel o sıralar.
sonra geceleri gizli numaradan birileri arıyor beni. açıyorum ses yok allah allah diyorum. bir gün o çağrı cevap veriyor. sen diyor huursun, insanları ayıran bir huursun diyor. bi kızın sesi bu. ne diyosun aptal diyip kaaptıyorum. tekrar arıyor, yine aynı şeyleri söylüyor. kimsin kızım ismini söyle bana diyorum. senin o çıktığın çocuğun sevgilisiyim diyor, ayırdığın sevgilisi.
siz zaten ayrılmıştınız aptal diyorum. bi daha arama beni pişman ederim seni diyorum. mahvedicem seni huur görüceksin diyip kapatıyor telefonu. aklıma kurt düşüyor nerenin manyağıdır bilmiyorum ki.
neyse zaman geçiyor yine. haftada 2 kez falan sevişiyoruz düzenli olarak. çok mutluyum o ne isterse yaparım o haldeyim. haziran başı geliyor, hazırlık sınavları. geçiyorum. sonra bölüm finalleri var. o da geçiyor. okul bitiyor anlıcağınız. temmuz ortasına kadar durup sonra annemlerin yanına gidicem kısa süreliğine. ev arkadaşım erkenden dönüyor memlekete. ben erkek arkadaşımla kalıyorum artık. karı koca gibi aynı evi paylaşıyoruz.
aynı evi paylaştığımızda kavgalar artıyor. nerdesin bu saate kadar, niye onu oraya koydun, bu ne biçim bi düzen bla bla gibi. bir süre en sinirli olduğumuz anlarda sevişerek idare edebiliyoruz ama nereye kadar süreceği belli değil. hatta bir gün eve geliyorum geç vakitte, arkadaşlarla beraber takılıyorduk. bu nerdesin falan diyor ve kavga etmeye başlıyoruz.
yok sanki sen çok farklısın, yok sen eski sevgilinle mi görüşüyorsun gibi şeyler söylüyorum ben de karşılık olarak. desteksiz ama konu değiştirmeye yönelik şeyler. kavga büyüyor iyice bu dolabı yumrukluyor falan. ben banyoya giriyorum. banyoda düşünüyorum ne gereği var kavganın, ya beni bırakırsa falan diye.
gidip kendimi sunuyorum yine ona. banyodan çıkıyorum bu koltukta oturuyor. yavaşça sokuluyorum odaya dudağından öpüyorum özür dilerim diyorum. şortunu indirip ağzıma alıyorum kaldırıyorum erkekliğini.
ben de altımdaki şortu indiriyorum, üstümdeki bluz duruyor. üstüne çıkıyorum bunun aşkım özür dilerim diyorum dudağından öpüyorum, vajinamı yavaşça penisine yerleştiriyorum.
biraz git gel yapıyorum ama bu hala tripli. kendimi yaptırıyorum ama hala tripli inanamıyorum neyin tribi acaba.
kalkıyorum üstünden aşkım nasıl istersen onu yaparız diyorum, sehpanın üstündeki arkoyu alıp penisine sürüyorum, sonra kıçıma sürüyorum. istiyo musun bunu falan gibi cümleler kuruyor. sen neyi istiyorsan onu istiyorum diyorum
ilk başta üstüne oturarak sokmaya çalışıyorm kıçıma ama girmiyor. ben koltukta doggy yapıyorum, o da eliyle kıçımın girişine dayıyor penisini. ben saf saf bunun yüzüne bakıyorum kafamı arkaya çevirerek.
yavaş yavaş başını sokup çıkarıyor. hafif hafif kıvranıyorum ama sesimi çıkarmamaya çalışıyorum. ıh ıh diye sesler çıkarıyorum. başını her çıkardığında bi dahaki sokuşunda daha fazlasını geçiriyor. bu sırada ben de bir elimle vajinamı ovmaya başlıyorum acı hissini dağıtsın diye.
yarıya kadar sokuyor benim gözümden yaşlar akmaya başlıyor artık çekinmeden bağırıyorum. bu yarısını soktuktan sonra elleriyle belimi sıkıyor. belimden destek alarak yüklü yüklü gelmeye başlıyor. ağrıdan kıvranıyorum, kaçılsın diye kendimi kenara atmaya çalışıyorum ama sonra vazgeçiyorum soğumasın diye. dayanıyorum. etrafımda sıkabildiğim her şyi sıkıyorum. parmağımı vajinamın içine içine sokup ovuşturuyorum.
aklıma o huur cocukları geliyor, kıçıma girdikleri geliyor. onlar gelince acılarım artıyor iyice bağırıyorum hatta çaktırmadan ağlıyorum da. bu hızlanmaya başlıyor kıçımda ağrılarım zirve oluyor gözlerim faltaşı açılıyor. iyice hızlanıyor.
hızlı hızlı gidip geliyor ve boşalmaya başlıyor. penisini çıkarıp menilerini kenara fışkırtmaya devam ediyor. ben yüzüstü yatıyorum sonra sırtüstü dönüyorum. gözümdeki yaşları görüyor. üstüme uzanıyor, bacaklarımın arasına giriyor. eliyle gözyaşlarımı siliyor tşekkür ederim gibi bir şey söylüyor. çok mu acı çektin diyor. önemli değil diyorum öpüyorum onu. ama kıçımdaki acı geçmiyor.
neyse, düşünün artık böyle bir fedakarlık bile yapıyorum ilişkimiz dursun diye. ama olmuyor, geçen her gün çıkmaza giriyoruz ve bir gün gelip ayrılmak istediğini söylüyor. olgunlukla karşılıyorum ve tamam ben de istiyorum diyorum. ayrılıyoruz. ertesi gün ben memlekete gidiyorum.