1. 51.
    0
    yanımdan hiç ayrılmayan alev’in yüzüne baktım. ela gözleri ışıl ışıl parlıyor ve bana sevgiyle gülümsüyordu.bu şekilde muhabbetimiz devam etti. vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştık. arkadaşların çoğu esnemeye başlamıştı.biz de kalkmaya karar verdik hep beraber cafeden çıkıp sahil yolunda yürümeye başladık. alev yanımdaydı:
    -mahmut harika çalıyorsun ya,beni büyüledin adeta.
    -teşekkür ederim alev.her gitaristin yaptığı şeyler işte. ayrıca sende güzel vokal yapıyordun.
    -ya aslında bende doğuştan yetenek var ama kimse fark etmiyor ki. birisi elimizden tutsa...
    -tamam,al kartımı yarın büroma uğra, sözleşme yapalım diyeceğim ama benim de gazinom yok.
    -olsun be anam,ben senin için gazino açarım.
    mustafa arkadan lafa karıştı.
    -bence bar aç alev. mahmut’un tarzı gazinoya gitmez.bu çocuk rock cı.hem bende bara geçerim.
    -sen beni iki günde batırırsın ayol.hem ben bara işıl’ı düşünüyorum,iyi barmaid olur ondan.
    işıl esmer, uzun boylu bir kızdı. oldukça da güzel ve çekiciydi.40-41 numara büyüklüğündeki ayakları da oldukça güzel görünüyordu. işıl:
    -oldu canım, yapmadığım bir o kalmıştı zaten.ben ne anlarım barmaidlikten ayol? daha şişe tutmasını bile beceremem.
    birden erkeklerden ömer lafa karıştı. biraz tuhaf esprileri ve şakaları olan çoğunlukla da boş konuşan bir çocuktu ömer.
    -zaten bu fasulye sırığı gibi boyla biraz zor yaparsın bu işi. müşteriler bir şey istemek için yukarı sünmek zorunda kalırlar. ayrıca ayaklarında kokuyor.
    birden ortalığı sessizlik kapladı. herkes şaşkınlık içinde ömer’e bakıyordu. işıl öfkeli bir şekilde ömer’in yanına geldi.
    -ne alakası var şimdi ömer? hem ne demek istiyorsun sen? ayaklarımı yakından kokladın mı ki böyle konuşuyorsun?
    ···
   tümünü göster