1. 1.
    0
    Beşikler vermişim Nuh'a
    Salıncaklar, hamaklar
    Havva Anan dünkü çocuk sayılır
    Anadoluyum ben
    Tanıyor musun?

    Utanırım
    Utanırım fukaralıktan
    Ele, güne karşı çıplak...
    Üşür fidelerim
    Harmanım kesat.
    Kardeşliğin, çalışmanın
    Beraberliğin
    Atom güllerinin katmer açtığı
    Şairlerin, bilginlerin dünyalarında
    Kalmışım bir başıma
    Bir başıma ve uzak.
    Biliyor musun?

    Binlerce yıl sağılmışım
    Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
    Nazlı, seher-sabah uykularımı
    Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar
    Haraç salmışlar üstüme.
    Ne iskender takmışım
    Ne şah, ne sultan
    Göçüp gitmişler, gölgesiz!
    Selam etmişim dostuma
    Ve dayatmışım...
    Görüyor musun?

    Nasıl severim bir bilsen.
    Köroğlu'yu
    Karayılanı
    Meçhul Askeri...
    Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
    Sonra kalem yazmaz
    Bir nice sevda...
    Bir bilsen
    Onlar beni nasıl severdi.
    Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
    Minareden, barikattan
    Selvi dalından
    Ölüme nasıl gülerdi.
    Bilmeni mutlak isterim
    Duyuyor musun?

    Öyle yıkma kendini
    Öyle mahzun, öyle garip...
    Nerede olursan ol
    içerde, dışarda, derste, sırada
    Yürü üstüne - üstüne
    Tükür yüzüne celladın
    Fırsatçının, fesatçının, hayının...
    Dayan kitap ile
    Dayan iş ile.
    Tırnak ile, diş ile
    Umut ile, sevda ile, düş ile
    Dayan rüsva etme beni.

    Gör, nasıl yeniden yaratılırım
    Namuslu, genç ellerinle.
    Kızlarım
    Oğullarım var gelecekte
    Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
    Kaç bin yıllık hasretimin koncası
    Gözlerinden
    Gözlerinden öperim
    Bir umudum sende
    Anlıyor musun?
    ···
   tümünü göster