1. 1.
    0
    radyasyon kuzeyden yeni giriş yapıyordu ülkemize henüz.
    apartmanda değil, küçük bir kasabayken ilçe olan bir yerde müstakil evimizde büyüdüm.
    toprakla oynadım. arkadaşlarım vardı. üzerimi kirletirdim annem kızmazdı.
    oyuna dalıp altıma işerdim bazen. bir keresinde sıçmışım. ama ben hatırlamıyorum.
    köpeğimiz vardı 2 tane. birisi hastalandı öldü, birisi de yaşlanmış, komşu tüfekle vurmuş öldürmüş, gömmüş.

    komşularımız beni çok severdi. daha doğrusu benim yaşıtım falan olan 5 küçük çocuktuk biz. hepimizi severlerdi.
    bir komşumuzun küçük fırını vardı, mahallenin çocuklarına küçük ekmekler yapardı. ekmeklerin içinden yumurta çıkardı. çok sevinirdik.
    oyuna dalıp, yine üzerimize işerdik.

    benim bigibletim vardı, 3 tekerlekli. evden dışarı çıkarmazlardı. oyuncak traktör, kamyon ve buldozerim vardı. yol yapardım. yollar yapardım. büyüyünce işin mühendisliğini okuyacağım, ancak 7. senede bırakacağım aklıma gelmezdi.

    babam memurdu. memur maaşları düşüktü, alım gücü yoktu. ama mutluydu insanlar.
    geceleri muhabbet etmek için olan zamanları elinden alınmamıştı.

    sonra taşındık o mahalleden; yeni mahallemiz daha güzeldi. kirada oturuyorduk. ev sahibimiz üst katta. çok iyi insanlardı.
    komşularımız da öyle.

    kar yağınca çok sevinirdik. babam kardan adam yapmıştı bir defasında. babamda bile büyük bir kardan adamdı. eridi sonra.

    sonra ben okula başladım. ilkokulda "şimdi okullu olduk" şarkısını söyledik.
    okul hiç bir zaman hoşuma gitmedi. babam orada öğretmendi. ama ben okulu sevmiyordum.
    20 sene boyunca, her dersin 1. dakikasında 40. 45. dakikaları beklerdim.
    aklımda kalanlar sadece teneffüsler. suni bir nefes aldırıyordu bana.

    arkadaşlarım arasında tek gözlüklü bendim. "optik" derlerdi. ama çoğu zaman "profesör" derlerdi.
    üniversitede profesörlüğün iyi bir şey olmadığını anladım.
    okul da iyi bir yer değildi.

    özet: mutlu güzel bir çocukluk hatırlıyorum; istediğim bu.
    ···
   tümünü göster