şimdi gireceksin bir burger king e

lan yanına buz gibi bira olacak ne kolası aq. ben yaptırıyorum menüyü güzel paket, bi bar var tenha sessiz bir yer ama ana cadde üzerinde, adamla da git gel tanıdık olduk artık kapmışsın yine hamburgeri diyor, çaktırmadan kül tablamı koyuyor önüme havalandırmayı da açıyor, ben söylemeden getiriyor 50cl buz gibi arjantin bardağımı. işte orada açıyorum sıtekhausun kutusunu, kağıdını açıyorum sonra, ayırıyorum buharı tüten hamburgerimi biraz tuz serpiştiriyorum, acı sosu açıp patatesle ekmeğine sürüp kapatıyorum ve o ilk ısırık
yumuşacık ekmeğin arasında etin ve peynirin o mükemmel tadı damağıma yayılıyor hafiften de acı... bir güzel çiğniyorum kocaman lokmayı. boğazımı ve ağzımı temizlemek için koca bir yudum bira alıyorum. üstüne bir yudum daha alıyorum. sonra hamburgerden bir ısırık daha. dişlerimin arasında kıtırdayan turşular ve alevde pişmiş etin tadı akıyor boğazımdan, aynı tat yeniden ve sonra bira ve hamburger ve bira ve habruger ve bira... üstüne bir sigara. o ilk nefesi deriin derin çekiyorum... ohhhhh. yvaşça bırakıyorum dudaklarımın arasından.