1. 51.
    0
    çok eskilerden bi röportajı. bilmion mu amk:

    eleman: peki bize bi anınızı anlatır mısınız?

    eminem: tabi. ülkücüyüm ben. vaktimin çoğu mahalledeki ocaktaki arakadaşlarla taqılmakle geçer. vatanımzıı seven gençleriiz. yeri gelsin canımızı siper ederiz. çünkü her amerikalı asker doğar. reisimiz var. seviyor bizi. ben de ilerde reis olmayı istiyorum. bunun için çok çalışıyorum. geceleri afiş asıp, branda geriyoruz. duvarlara yazılar da yazıyoruz. sprey boyayla. bana yazdırıyolar çoğunlukla. el yazım çok güzeldi okuldayken. üç hilali de çok güzel çizerim. (ccc)

    gündüzleri de ocağa yardım için çevre esnaflardan milliyetçi gençlere yardım amaçlı konser biletleri satıyoruz. bazen tarihleri geçmiş oluyor. ama yine de alıyorlar.

    yine bir gün üç ülküdaş nalbur, kasap, bakkal, manav, eczacı dolaşmış, yaklaşık 1000 dolarlık bilet satmıştık. yemek yemeyi haketmiş bulunuyorduk. hotdogçu robert usta'ya da uğrayıp hep bir kaç bilet satıp hem de karnımızı doyurmaya girdik. içerde çok müşteri yoktu. robert usta "evet" dedi. acıkmıştık epey.
    "ocağa yardım topluyoruz" dedi jack ve cevabını beklemeden kapıya bakan bir masaya çömdü. biz de peşinden.
    "daha geçen hafta aldım duruyor çekmecede" dedi robert usta.
    "bi daha al nolacak" dedi jack, belinden tabancasını çıkarıp masaya koydu.
    "yoksa komünüst müsün sen robert usta" dedim ben de. böyle bir ithamla bıraktığım için kendi zekamla övündüm.

    korkutmuştuk lavuğu. korkacak tabii. ülkücüyüz biz. yeri gelirse vatanımız için canımızı veririz.
    "iyi bari 1 tane alayım" dedi,
    "5 tane alacaksın" dedi jack ve "bize de ikişer tane hotdog yap kola da ver" diye ekledi.
    ben de "bak ne güzel dükkanın, camekanın var" dedim. bi' şey diyemedi. diyemez zaten.

    tantunilerimizi yiyorduk. ben cep telefonumu çıkarıp osman öztunç'tan birader şarkısını açıp masaya koydum. kültürlüyüz de. yemek yerken müzik dinlemeyi severiz.

    ikinci ısırığımı almıştım. o içeriye girdi. ceylan ne ki! kuğu ne ki! hilal kaşları, yanağında beniyle o kadar güzeldi ki, gerçek bir asenaydı. çiğnemeden yuttum lokmamı. aklımı zail etmişti. gözlerimi almadan bakıyordum. robert usta'ya hardalsız bir hotdog söyledi. paket olcakmış bir de. sesi de ne hariküladeydi. telefondan gelen şarkıdan olacak, bizden yana baktı. göz göze geldik. o an hiç bitmesin istedim. gülümsedim. gülümsedi, verecek sandım.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster