1. 76.
    0
    neyse hepinizin anlayacağı üzere arayan sevgilimdi heyecandan ve pişmanlıktan eser taşımayan ben gayet rahat telefonu açtım ve işaret parmağımla sus işareti çektim karıya. sonrası şöyle:

    - hakan merve yanında mı ya ben sizden çok özür diliyorum durumlar kötü burda ama hiç zamanım yok sonra anlatacağım size nolur kusura bakmayın merve sana emanet eğlencenizden oldunuz ama napim dıııt dıııt dıııt

    beni bi şüphe aldı tabi. neydi acil olan? neden telefon birden kesildi? gerçekten babası mıydı?

    farkında olmadan sesli düşünmüş olacağım ki (ya da gözlerimden ve tavırlarımdan anlamış olacak ki) merve:

    - hakan neyi düşünüyosun sen kendi durumuna bi bak önce yoktur bişey bana bak telefona değil!

    + merve canım güzelim bitanem bir dakika dur kafamda bin tilki var binnin de kuyruğu birbirine deymiyor!

    neyse sustu ben bira içmeye devam ettim sonra vicdan yapıyor-muş gibi yapıp kıza yanaştım e malumunuz türk kızıydı sonuçta ilgi alaka ve ego tatminliği arıyordu bir kaç güzel söz söyledim (sizin klagiblerden değil benim klagiblerden) yedi haliyle. ama benim aklım ezgideydi yoksa yoksa diye bir türlü kendime itiraf edemediğim düşünceler kapı arkasından bir belirip bir yok oluyorlardı. aslında umrumda değildi ne ezgi ne merve ne de gibişmek ama içinde bulunduğum durumun vehameti beni bu tür amansız düşüncelere sürüklüyordu. devamında ise sabahtan beri hissettiğim ama başıma gelip gelmeyeceğinden emin olamadığım olaylar silsilesinin ilk adımı vuku bulmuştu.

    edit: isimleri salladığım için karıştırıyorum mantık hatası bulduğunu sanan sanmaya devam edebilir :D
    ···
   tümünü göster