1. 126.
    0
    hala atatürk'ün mübarek bir dindar olduğuna inanlardan var. güzel kardeşim, atatürk'ün dini önemli değildir. ama yine de çok merak ediyorsan çok kafana taktıysan buyur oku. takiyye dersiniz ak parti için ama takiyye'nin kralını vakt-i zamanında meclisi kurban keserek açanlar mı yapmıştır, yoksa müslümanlık iyi anlaşılsın diye türkçeye çeviriyoruz deyip, alttan alta başka hesaplar yapanlar mı yapmıştır?

    kazım karabekir hatıralarında, din lehinde konuşması üzerine gazinin kendisine verdiği cevabı şöyle aktarır:

    — dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir kal maya mahkûmdurlar. böyle kimselerle memleketi zenginleştirmek mümkün değildir. onun için önce din ve namus telâkkisini kaldırmalıyız. partiyi, bunu kabul edenlerle kuvvetlendirmeli ve bunları çabuk zengin etmeliyiz. bu suretle kalkınma kolay ve çabuk olur.

    ve devamla:” dinî ve ahlâkî inkılâp yapmadan önce birşey yapmak doğru değildir. bunu da ancak bu prensibi kabul edebilecek genç unsurlarla yapabiliriz.”

    karabekir, bugün müze olarak kullanılan ankara garındaki özel kalem müdürlüğüne uğrar. odaya girdiğinde tevfik rüştü bey, «ben kanaatimi meclis kürsüsünden de haykırırım, kimseden korkmam» diye konuşmaktadır.

    karabekir sorar:

    «nedir o kanaat?»

    mahmut esat (bozkurt) yanıt verir:

    «i̇slâmlığın terakkiye mani olduğu kanaati. i̇slam kaldıkça yüzümüze kimsenin bakamayacağı kanaati.

    karabekir anılarının bu bölümüne şunları yazar:

    «mustafa kemal paşa’yı bu sefer de kimlerin nerelere zütürmek istediği görülüyordu.»

    tartışmaya fethi okyar da katılır. okyar, karabekir’in «mütahakkim bir eda» diye tanımladığı biçimde şunları söyler:

    «evet karabekir, türkler islâmlığı kabul ettiklerinden böyle geri kaldılar ve i̇slam kaldıkça da bu halde kalmaya mahkûmlar.»

    gazinin önemli görüp kurcaladığı meselelerden en önemli olanı; kuranı türkçeye tercüme ederek namazda da okutmaktı.

    ve bunu da şu sözleriyle pekiştiriyordu:” evet karabekir, arap oğlunun yavelerini türk oğullarına öğretmek için kur’ân’ı türkçeye tercüme ettireceğim. ve böylece de okutacağım. ta ki budalalık edipde aldanmakta devam etsinler…”

    i̇smet paşa ise gaziden geri değildi. o da: ”i̇smet paşa müthiş bir inkılâp hamlesi teklif etti:

    — hocaları toptan kaldırmadıkça hiçbir iş yapamayız. bugünkü kudret ve prestijimizle bugün bu inkılâbı yapmazsak hiçbir zaman yapamayız.” diyordu.

    böylece üç hedef belirlenmiş oluyordu:
    1 — i̇slâmlık terakkiye manidir.
    2 — arap oğlunun yavelerini türklere öğretmeli.
    3 — hocaları toptan kaldı
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster