0
ciddi bir yazıdır. dinci-ateist tartışması yapmaya gelmedim. sadece fikirlerimi belirteceğim. seviye ister yükselsin ister alçalsın. insan ebleh olmasın yeter.
Öncelikle tartuışmanın kökeninde bulunan fikirleri gruplandıralım. 5 adet grubumuz var.
1) Ateist Düşünce
2) Ateist Yüzkarası
3) Mümin
4) Müminin Yüzkarası
5) Deist
6) Nihilist
gruplandırma çatısı genişletilebilir. sorunun temeli bu 5 grupta. şimdi bu 5 grubun düşünce yapısına bakalım.
1) Ateist Düşünce: Dinlerde anlatıldığı gibi bir yüce kuvvete inanmayan daha doğrusu olmadığını düşünen gruptur. Yani var olan bir tanrıyı reddetmez. Tanrı yoktur derler. Sorun inanç noktasında değil var olup olmadığı noktasındadır. Bu yüzden gerçek ateistler dinlere saygı gösterirler. Tartışmalarda her zaman düşünürler ve yargılarını gerekçeleriyle savunurlar. Dindar bir kimseden rahatsız değildirler çünkü dindar kişilerle sorunları yoktur. Toplumda çok az bir kısım bu gruba girer.
2) Ateist Yüzkarası: Öncelikle ateist olmasam da bu gruba bu ismi vermek en doğrusu. Zira bu gruptakiler ateist düşünceye zıt bir çizgiyle gider. Amaçları tanrının varlığı veya yokluğunu düşünmek değil dini yok etmektir. Yani bir tanrı olsa bile dinin olmadığnı savunur daha çok. Zaten bu gruptakilerin hepsinde "ya varsa?" şüphesi mevcuttur. Bu yüzden bu şüpheyi çürütmek için diğer dinlerdeki kişilere saldırırlar. Din olmaz ise tanrı da kesinlikle olmaz mantığıyla hareket ederler. Amaçları ateizm değil seküler bir yaşamdır. Çoğunlukla materyalist kişilerdir. Kendilerine itiraf edemeseler bile yanlışlık duygusuna kapılırlar.
3) Mümin : Burda çatıyı biraz geniş tutar isek 3 semavi dine inanaları bu grubta sayabiliriz. Bu kişiler dinci değil dindardır. Amaçları dini yaşamak ve tanrının rızasını kazanmaktır. Şimdi bu gruptakiler 1. gruptaki ateistlere -kendilerine saldırılmadığı müddetçe- saldırmaz. Sadece davet eder. Bunun dışında 1.grupla insanlık bağbında kardeştir ama dini anlamda bir birliktelik yoktur. Bu yüzden ateistlerle sorunları yoktur. Çünkü işleri tatışma değil davettir. Bu grup tanrının varlığına delilleriyle beraber inanır. Ve semavi kitaplara inanırlar.
4) Müminin Yüzkarası: Bu da 2. grup gibi "sözde" mümin de olsa değildir. Amacı dini yaşamak değil yaşıyormuş gibi görünmektir. Bu yüzden sürekli bir tartışma bir gösteriş içindedir. Amacı dine inanmak değildir. şüpheleri vardır. "ya yoksa?" gibisinden. Bu yüzden 2. grupta olduğu gibi inanmayanlara saldırarak bu ihtimali söndürmeye çalışır ama nafile. inanmayan kişileri öldürmek fikire zarar vermez -v was here- Bu grup genelde kısa yoldan cennete ulaşmaya çalışır. Olmadığı yerde bırakır.
5) Deist: Bu grup tartışmalarda pek boy göstermez. Sorunu kendiyledir genelde. Tanrının varlığına inanır ama bu varlığın yansımalarından emin değildir.
6) Nihilit: 5. gruptaki gibi kendi içinde düşüen bir bireydir. Tartışmalarda çok boy göstermez. Yokluğu savunur ve bunun nedenlerini irdeler.
şimdi gerek sözlükler gerek forumlarda genelde 2 grup boy gösterir. 2 ve 4. bu kişilerin amacı tartışmada sonuca varmak değil "kendi fikrini benimsetmektir" bu yüzden bu tartışmalar sürekli uzar hiçbir noktası yoktur.
şimdi bu genel tablodan sonra şahsi kanaatime gelecek olursak. ben 3. grubun savunucusu bir yazarım. bunu da gerkçeleriyle savunacağım
şimdi öncelikle tanrı kavrdıbına değinecek olursak. kesinlikle "kusursuz, mükemmel ve sonsuz kudrette" bir varlık olmak zorundadır. Bunun gerekçesi ise zaman, mekan ve varık dairesi içindeki herşey mükemmel bir varlığa ihtiyaç duyar.
öncelikle zeitgeist belgeseline dair kısa bir bilgi vereyim. bu filmde yapılan kısaca Dezenformasyondur. zira filmin bazı noktalarında doğru kabul ettiğim şüphesiz dğrular vardı ama nedense bu doğrulara bağlı olarak anlatılan yalanlar da vardı. ve bu konularda yeni olanların inanacağı derecede tehlikeliydi. çünkü amaç direk "iman"dı.
şimdi 3 semavi din konusunda konuşacak olursak. 2 din tahrif edildi. teki ayakta.
tevrata inananlara ne oldu? II. Nebuchadnezzar veya Bühtünnasır , kenan diyarını fethetti. buranın zengin ve sapkın kişilerine zarar vermedi ve sarayına davet etti. inananları ise babil'e (babil le ilgili bir kaç mesele daha vardır) sürgüne zütürdü. tevrat burada yeniden hahamlar tarafından yazıldı. yani insan sözü tevrata girdi ve hükmü bozuldu.
peki incil? isa indikten sonra havarileri tarafından bir kısım sözler yazıldı ancak gerçek incil yazılmadı. yıllar yıllar sonra iznik konsilinde "isa tanrı kaubl edildi" incil ise papazlar tarafından yazıldı ve aralarında seçim ile bazıları kabul edildi bazıları edilmedi. (içinde tevhid,hz.muhafazidin son pegamberliği gibi konuları içeren inciller kabul edilmedi. Örn:Barnabas incili). Bu sonuca bağlı olarak incilde tahrif edildi.
Kuran ise indiği zaman ezberleniyor ve karşılıklı olarak denetleniyordu. Ve kuran tamamlandıktan sonra cebrail kuranın tamdıbının ezberini denetledi ki ezberde sorun yoktu ve kuran cebrailin bildirdiği sıraya göre ezberlendi. yazımında ise kuranın tahrif olduğu iddia edildi ancak bu iddiaların cevaplarını burada verirsem konu bayağı uzar. buna dair cevapları birçok sitede bulabilirsiniz. kısaca peygamber zamanında cennetlik olduğu bildirilen bir zat nasıl kuranı bozar? bir düşünün.
şimdi bu noktada nerden başladığını tam olarak bilmediğimiz bir oluşum var. Tağut: allah'a isyan eden ve insanları isyana davet eden. dikkat edersek tağut düşünce yapısı ateistik değildir. inkar ve isyandır. tağut ezelden beri tevhidi bozan bir yapıdır.ve kıyamete kadar da bu yolda ilerleyecektir. şimdi peygamberimizin bize bildirdiği bir nokta vardı. Deccal. Deccalin sembollarini taşıyan devletler tarihte her zaman tevhid yapısına saldıranlardır. Bugünkü "amerikan yönetimi" bakın halkı değil zira halk içinde müslümanı , hristiyanı yahudisi vardır. ama yönetim tamamen siyonist (yahudi değil) siyonizm ise tağutun kollarından birisi. çoğunluğunu yahudiler oluşturur. şimdi deccalin devleti dediğimiz amerika gücünü 1. dünya savaşında duyurdu. ne mühimdir ki bu dönemde bir çok islam alimi tarafından mehdiden önceki islam imamı (inananları derleyip toplayan) olan bediüzzaman amerika tarafından rahat bırakılmamıştır.
islamın kesinlikle tahrif edilemeyeceğini bilen tağut yanlıları:
"islam dünyasına hakim olmak için ya kuran müslümanların elinden alınmalı ya da müslümanlar kurandan soğutulmalı" diyerek bir kez daha bediüzzaman ve islam davasının gerçekciliğini ve haklılığını göstermiştir. bediüzzaman ise bu devirde tehlike de olan imanı kurtarmak için çalışmıştır.
Peki resüller neden öldürüldü? Çok açık. La ilaheillallah dedikleri için. işte bediüzzaman neden zehirlendirilmeye çalışıldı neden sürekli sürüldü? La ilaheillallah dediği için. Peki biz neden sürülmüyoruz? neden öldürülmüyoruz neden rahattız. Çünkü " La ilaheillallah"ın hakkını veremediğimiz için.
Bu konunun çok uzun yanları var. osmanlı dan vahhabiliğe kadar , satanizmden ateizme kadar , masonlardan siyonistlere kadar. peki çoğusu neden bunları bilmiyor neden kıyamet alametleri o kadar belirgin iken deccal açık açık varken göremiyor çünkü:
"Onlar kıyametin kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? işte onun alametleri gelmiştir. (Kıyamet) kendilerine geldikten sonra öğüt almaları onlara ne yarar verir?"muhafazid 18.
bura uzun bir yazı olduğu için yazım hataları olabilir. Konuları karıştırmış olabilirim. kafaında karışıklık olanlar yazarsa memnun olurum. vesselam!
Tümünü Göster