başıma gelen korkunç olayı anlatıyorum

ben bekliyorum kağıt kalem falan isteyecek. Melis cini geri gönderene kadar kimsenin oturduğu yerden kalkmamasını istedi. mürekkepli kalem bir fincan biraz su ve tuz istedi. gittik getirdik. kalemle işaret parmaklarımıza arapça bir şeyler yazmaya başladı amk. diyorum sallıyordur ama harfleri biliyorsunuz hepimizde aynı yazıyı tutturması imkansız amk. suyu fincanın içine boşalttı. üstüne de tuz tanelerini attı. 3 supanallah bir elham bismillahsız aminsiz okuyun gözlerinizi kapatıp dedi. herkes el ele tutuştu gözler kapandı. tam o an dedim ki ben bilmiyorum ki dıbına koyayım. neyse kız seslice cümle cümle okudu ben de tekrar ettim. tuz parçaları fincanın dibine göçmüştü. gözlerimizi açtık hepimiz fincana bakıyoruz. tuz taneleri birer birer yükseklmeye başladı. benim züt ağzıma geldi. hayatımda hiç o kadar korktuğumu hatırlamıyorum. melis kısık sesle burada mısın diyordu. fincanın dibinden yukarıya çıkan tuzlar sanki biri hareket ettiriyormuş gibiydi. dans ediyorlardı. harf harf olmaya başladı. sırasıyla evet yazdı . biz korkudan ölmüştük. melisse gülümsüyordu amk. iyice işkillenmiştim kızdan