1. 1.
    0
    -haydi, bir dolar at.

    mr pink : hayır, ben bahşiş vermem.

    -bahşiş vermez misin?

    mr pink : hayır, ben bahşişe inanmam.

    -bahşiş vermeye inanmaz mısın? bu piliçlerin ne yaptığını biliyorsun. burada pislik içinde çalışıyorlar.

    mr pink : saçmalama. yeterince kazanmıyor olsa işi bırakabilir.

    -bunu söyleyecek cesareti olan bir yahudi bile tanımıyorum. şu konuyu açıklığa kavuşturalım. hiç bahşiş vermezsin, öyle mi?

    mr pink : bahşiş vermem çünkü toplum vermem gerektiğini söylüyor. bahşişi hak edene bahşiş veririm. eğer gerçek bir çaba sarf etmişlerse bir şeyler veririm ama otomatik olarak bahşiş vermek kuşlar içindir. onlar sadece işlerini yapıyorlar.

    -bu kız güzeldi.

    - i̇yiydi.

    mr pink : özel bir yanı yoktu.

    -nasıl bir özel yanı olmalı? seni arkaya zütürüp p…ini mi yalamalı?

    -bunun için %12 bahse girerim.

    mr pink :bakın, ben kahve istedim. uzun zamandır buradayız. bardağımı sadece üç kez doldurdu. ben altı kez doldurmasını isterim.

    -altı kez mi? ya çok meşgulse?

    mr pink : “çok meşgul” kelimeleri bir garsonun sözlüğünde yoktur. affedersiniz “bay pink” ama ihtiyacınız olan son şey bir bardak kahve daha.

    -aman tanrım bu kadınlar açlıktan ölüyorlar. asgari ücret alıyorlar.

    mr pink : ben de bir zamanlar asgari ücretle çalıştım ve toplum bahşişe değer olduğumu düşünmüyordu.

    -ama onların yaşamı senin bahşişlerine bağlı.

    mr pink :bunun ne olduğunu biliyor musun? dünyanın en küçük kemanı, garson kızlar için çalıyor.

    -ne dediğini bilmiyorsun.

    -bu insanlar kıçlarını patlatıyorlar. bu zor bir iş.

    mr pink : mcdonald’s da çalışmak da zor ama onlara bahşiş vermiyorsunuz değil mi? neden? onlar da yemek servis ediyorlar ama toplum der ki “buradaki adamlara değil, buradaki adamlara bahşiş verin.” bu saçmalık!

    -garsonluk, bu ülkede kolej mezunu olmayan kadınların yapabileceği en iyi iştir. her bir kadının yaşamak için yapabileceği bir iştir. sebebi ise bahşişler.

    mr pink :bu çok saçma. aman tanrım! hükümet bahşişlerden vergi aldığı için üzgünüm. ama benim hatam değil.

    -görünüşe bakılırsa garsonlar hükümetin düzenli olarak yağmaladığı bir grup.

    mr pink : bana bunu yapmamaları gerektiğini gösteren bir yazı göster, onu imzalarım. lehinde oy bile veririm ama bu saçmalığı yapmayacağım.”kolej mezunu olmayanlar” için de iki çift sözüm var: daktiloyu öğrensinler. eğer kiralarını ödemem için benden yardım bekliyorlarsa bu çok büyük bir sürpriz olur.

    -beni ikna etti. bir dolarımı geri ver.

    -dolarlar burada kalsın.

    -pekala gezginler, haydi gezintiye çıkalım. bir dakika bekleyin. kim bahşiş vermedi?

    -bay pink.

    -bay pink mi?

    - neden?

    -bahşiş vermezmiş.

    -bahşiş vermez miymiş? ne demek “bahşiş vermem”?

    -bahşişe inanmıyormuş.

    -kapa çeneni.

    -”bahşişe inanmıyorum” da ne demek? haydi, bir dolar at seni pislik. lanet olası kahvaltının parasını ödedim.

    mr pink : pekala, kahvaltıyı ödediğin için veriyorum ama normalde bunu asla yapmam.

    -normalde ne yaptığın umrumda değil. sadece herkes gibi bir dolar bahşişi ver
    (özet: mr.pink vurdu hacı 1 doları gıttı dıye)
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster