+3
@1 başın sağolsun panpa bana da en çok koyan şeydir bir kere karşılıklı oturup içemedik babamla. insan bazen kızıyo bazen sövüyo ama babanın boşluğunu hiçbi tak dolduramıyor amk. bir gün onun gurur duyabileceği bi adam olurum diye çok korkuyorum, hep beni öyle görmek isterdi şimdi olsam da göremicek. ve ben her kendime bakışımda onu hatırlıycam. en yakın arkadaşım ve onun babasıyla biranede maç izleriz bazen, maçtan kopup içim burkulur bir kere bile biranede babamla oturup ottan taktan konuşmuşluğum yok amk.. o saatten sonra ne maç gibimde ne şampiyonluk. galatasaray için ölürüm diyorum lafta, gol atıyoruz elim yüzüm kıpırdamıyor... bunu da ben yazmıştım zamanında, geçen gün de yazmıştım sözlüğe ama gibtir et varsın görgüsüz desin muallakler:
insanın babasıyla gurur duyması
daha çok erkek çocuklarında oluşan duygudur ama genellemek yanlıştır. çocuk büyüdükçe ve aynı anda baba yaşlandıkça daha iyi anlaşılır. bunun için öncelikle gurur duyulabilecek bir baba*** daha sonra da bunu idrak edebilecek bir bünye gerekir. şanslı bir çocuk babasıyla gurur duyduğunu babasını kaybetmeden önce anlar.
öyle bir duygudur ki insanı babasının cenazesinde dimdik ayakta tutar. babasının öldüğüne üzülmekten çok kendisine bu dünyada nasıl yaşayabileceğini, insanlarla iletişimi öğrettiği, iyi kötü kurulu bir düzen bıraktığı, bu günlere kadar her türlü desteği verdiği için ona minnettar olmakla meşgul eder insanı. kimseye boyun eğmemeyi, kimin tehlikeli kimin dürüst olduğunu, insanlarla nasıl mücadele edeceğini öğretmiştir sana. anne kadar sevgi dolu yapamaz bunu, çünkü sana öğrettiği hayat o kadar sevgi dolu değildir.
öyle bir duygudur ki gece yarılarına kadar çalıştığı için hastalandığı halde hastaneye gitmek istemeyen bir adam için kaygılanmaktır. gittiği yerlerde ondan öğrendiği şeylerle tamirat yaparken onu anmaktır. cenazesinde içinden ağlamak geldiği halde ağlayamamaktır çünkü o size en güzel mirası bırakmıştır, veliaht olarak sizi atamıştır.
öyle bir duygudur ki başına bir şey geldiğinde etrafınızda en az sizin kadar kaygılanan insanları görüp şaşırmaktır. doğru bir insanın babanız olduğu için tanrıya şükretmektir. ölse bile evde onun kurallarıyla yaşamaktır.
öyle bir duygudur ki sokakta yürürken her esnafa güler yüzle selam vermektir çünkü hepsi babanın arkadaşıdır ve seni ondan ötürü seviyorlardır. ateşin çıktığında babanın arkadaşı olan eczacıya gitmek, cam kırıldığında babanın arkadaşı olan camcıyı aramak, tüp bittiğinde babanın askerlik arkadaşından tüp söylemektir. ufacık çocukken bile babanın arkadaşının çocuğuyla sokakta top oynayarak büyümektir.
öyle bir duygudur ki ölümüne ağlayan anneni sakinleştirmeye metanetle zütürür insanı. herkes "artık sorumluluk senin" derken bunun çoktan farkında olmaktır, babanın seni buna çoktan hazırlamış olduğunu bilmektir.
öyle bir duygudur ki mezarına kürekle toprak atarken içinden "ben babamın öldüğü gün büyüdüm" demektir.
özet: okursanız ekime okumazsanız gibime beyler, ağlamak üzereyim gece gece..
Tümünü Göster