kahrolmak isteyenler gelin bakim

bir kç ay önceydi. ofise erken gitmem gerekiyordu sabah 7de çıktım evden yarım saatlik bir yol var 7:30 da ofisimin olduğu bölgede kalabalık bir meydandayım.

daha önce hiç birşeyleri önceden hissettiğiniz oldu mu? yada duydunuz mu böyle birşey olabileceğini?

yağmur çiseliyor hafiften... şemsiyem yok ıslanmayı seviyorum ben, damlaların yüzümden süzülmesi tarifsiz...

ilerliyorum ofisimin olduğu binaya ulaşmak için, hiç acelem yok. ellerim cebimde yavaş yavaş. neden bilmiyorum gerçekten bunu izah edememde size. ama başımı kaldırıyor sanki bir güç ve yaklaşık 100 metre ileride ki durağı buluyor gözlerim. ne olduğunu bilmediğim birşeyi arıyorum şimdi insanları süzmeye başlıyorum durduğum yerden. ve işte orada...

artık herşey ağır çekimde yağmur damlaları yavaşladılar ve yere çarptıklarında çıkardıkları sesi duyuyorum, birde kalbimin göğsüme sertçe vurduğu sesi... trafik duruyor sanki herşey yitip gitmiş. karşımda duruyor, bir o var birde ben varım çaresiz ellerim cebimde. ayrı geçen bunca yıldan sonra, bende kaldığını söyleyebilirim ona. hep kalbimde taşıdığımı anlatabilirim, sadece birkaç adım atmam yeterli. biraz daha yakınlaşmalıyım ve

"aslı" demeliyim. aslı ben seni çok özledim. kutsal olan ne varsa bırakıp sana tapabilirim. sen benim kıblem, peygamberim ve yaratıcımsın. ben sadece sana inanırım.

yürüyorum usulca daha çok yaklaşıyorum ona... hiç doyamadığım ellerini daha iyi seçiyorum artık. sağ eli çantasının askısında. bir adım bir adım daha...

sağ eli! sağ elinde, yüzük parmağında bir parıltı var... daha dikkatli bakıyorum birkaç adım daha alıp, bu bir nişan yüzüğü. kalıyorum olduğum yerde. trafik yeniden hız kazanıyor, yağmurda eskisi gibi hızlı ve gözyaşlarımı saklıyorlar damlaları. iyide yapıyorlar ben çok utanırım ağlamaktan.

aslı biniyor bilmem kaç numaralı toplu taşıta... gidiyor beni farketmeden.

aslı evinin kadını olmak için bir adım atmış, kıskanıyorum. ben onun kaşını bile kıskanıyorum gözüne yakın olduğu için... o benim hayatıma bir çok anlam yüklüyor, sarıyer deki bankı, kanyonda ki sinema koltuğumuzu, okulumdaki çimleri, ve balkonumdaki papatyaları birbaşka seviyorum artık...

sana geç kaldığım her an için affet beni aslı. mutluluklar dilerim...

evet dostlarım. o benim içimde kalıcak bir ömür ve tek dileğim mutlu olması. sevmek güzel şey, sevmek bambaşka birşey... sevmek her kalbin hakettiği şey. dilerim sizde bulursunuz aslı'nızı parmağına birbaşkası yüzük takmadan...

dinleyen dinlemeyen herkese teşekkürler..

http://www.youtube.com/watch?v=pJbaZl5Ntuo