1. 251.
    0
    Göç eden canlıların en ilginç örneklerinden biri denizkaplumbağalardır. Brezilya kıyıları açıklarında yaşayan Yeşil deniz kaplumbağaları 2000 km. yüzerek Atlantik Okyanusu ortalarındaki Ascension Adası'nda yumurtlarlar. Kumdaki çukurlara gömülü yumurtalardan çıkan yeni doğmuş kaplumbağa yavruları hemen denize yönelirler. Açık denizde yetişkin haline geldikten sonra da yumurtlamak için tekrar Atlantik Okyanusu'na doğru yönelirler.

    Su kaplumbağaları, yumurtalarını bırakmak için sahile çıktıklarında, tuzlu gözyaşı dökerler. Bunun sebebi, gözlerinin kenarındaki bezlerden vücutlarındaki fazla tuzun atılmasını sağlamaktır. Kaplumbağalar denizde yüzerlerken tuzlu su içerler ve vücutlarındaki fazla tuzdan kurtulmaları gerekmektedir.

    Caretta caretta adı neredeyse Akdeniz'deki kumsalları­mıza yuva yapan denizkaplumbağalarının genel adı olarak kullanılıyor. Böylece denizlerimizde yaşayan di­ğer kaplumbağa türlerine kısmen haksızlık yapılıyor. Bunun nedeni, belki kelimenin kolay söylenmesi belki de daha doğudaki Akdeniz kumsallarımıza yuva yapan Chelonia mydas'm. (yeşil denizkaplumbağası) ve henüz yuva yaptığı tesbit edilmemiş ancak denizlerimizde dolaşan başka türlerin de olduğunun fazla bilinmemesidir. Denizkaplumbağaları yuva yaptıkları ölçüde tanınıyor dersek yalan olmaz. Çünkü en çok tanınan Caretta caretta türü, yaklaşık 180 km olan ülkemizdeki yuvalama alanlarına her yaz yaKlaşık 2000 (1300-2700) yuva yaparken, Chelonia mydas ortalama 900 (700-1200) yuva yapmaktadır. Her dişinin bir sezonda ortalama 3 yuva yaptığını kabul edersek, her yaz kumsallarımıza 450-900 dişi Caretta ve 230-400 Chelonia ergin dişisi yuva yapmak için gelmektedir. Bu sayılara henüz miktarı hakkında pek bilgi sahibi olmadığımız erkekler ve genç bireyler de eklenirse Türkiye kumsallarının ve bu kumsallara yakın beslenme bölgelerinin, Akdeniz'de bu türlerin devamlımhlığının sağlanması açısından ne kadar öneme sahip olduğu açıkça anlaşılacaktır.

    Yukarıdaki bilgileri sağlayan çalışmalar, Türkiye kumsallarında kapsamlı olarak 1988 yılında başlamıştır. Gnümüzde de değişik üniversiteler ve gönüllü kuruluşlarca sürdürülmektedir. Bu çalışmalarda genel olarak, denizkaplumbağalarının kumsala çıkışları belirlenmekte, gelen dişiler markalanmakta, yuvalardaki yumurtalar kafesler yardımıyla korunmakta, yerleri değiştirilmekte ve predasyon gibi tehlikeler tanımlanarak yuvadan çıkan yavrular ve bunların ne kadarının denize ulaştığı, ne kadarının öldüğü, ne kadarının yumurtada gelişmesini tamamlayamadığı gibi bilgiler toplanmaktadır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster