1. 201.
    0
    eski duvar diplerinde karanlık sular
    ay vurmuş gölgelenmiş kuytular
    canım oğul, güzel yiğit
    al gel kanlı gömleğini, sana nasıl kıydılar?
    ben bu yürek yarasını bir gece elbistan'da duymuştum
    akşamlar bir karakuş gibi sağılıp inerdi tenha yollara
    yıldızlar dut kokardı, iğdeler ay kokardı
    öflez ışıkları, yol boylarında osmanlı karakolları
    tilkiler üşüşünce akşam yıldızıyla bağlara
    kelepçemin karasına bir ak güvercin
    nazlı nazlı canım yiğit, süzüm süzüm canım oğul
    gelip konardı
    ben bu yürek yarasını bir gece elbistan'da duymuştum
    ekmek yedim, su içtim ben nasıl yadsıyayım?
    ya nasıl yadsıyayım ishaklı selvilerde ayışığını
    ya bu kanlı gömleği ben kime giydireyim?
    sen ne zaman büyüdün de
    ne zaman kaptırdın gönlünü o nurhaklar'a?
    sen daha bebek bebek, sen daha baba baba
    canım oğul, o kıraç toprakların yabangülü, yiğidim
    sen ne zaman büyüdün de düştün yollara
    yolunu mavi kargalardan, toylardan sorar oldum
    hala duruyur mu tellerinde
    o mavi kargaları maraş topraklarının?
    o karamuk çalıları, o çoban döşekleri
    o müslüman kayalar?
    beni sordun mu gözüm
    o kanlı toprakların menekşeli sabahlarından?
    çıkınımda kara zeytin bile yok
    kara alman kelepçesi bileklerimde
    bileklerim canım oğul yeni yeni başladı sızlamaya
    sen büyüdün de demek
    düştün de demek o damar damar kınalı topraklara
    tüketmişim yirmi yılı canım yiğit bir salkım üzüm gibi
    canım oğul, güzel yiğit
    al gel kanlı gömleğini, sana nasıl kıydılar?

    dört bir yana haber salsam
    öldü desem inanır mı
    dağlar bana geri verin
    kadir'imi sinan'ımı

    jandarma kurşunu çaldı
    canımı tenimden aldı
    nurhak'a abide kaldı
    dağlar aldı selamımı

    nurhak sana güneş doğmaz
    uçan kuşlar yuva kurmaz
    dökülen kan yerde kalmaz
    soracağız hesabını

    böyle kalır sanma devran
    yola devam eder kervan
    öldü sinan doğdu sinan
    omuzladı silahını
    ···
   tümünü göster