tt arena ve günümüz yalakları hakkında

bakın lan ciddi bir yazı tüm galatasaraylıar için ;
uzun demeyin okuyun bi ;

sonunda kavuştuk galatasaraylılar olarak stadımıza. faruk süren zamanında maketi ortaya çıkmış ta o zamanlardan hayal ettiğimiz ve senelerce türlü nedenlerle kavuşamadığımız stada.

yalnız ortalıkta dolaşan haberlere göre biz galatasaraylılar sanırım ayıp etmişiz. açılış konuşmasını yaptırmamışız, başbakanı yuhalamışız. evet doğru yuhaladık ama öncesinde nedenler olabilecğini kimse görmüyor mu ya da tahmin edemiyor mu ? öncesi dediğim öyle aylar yıllar değil sadece yarım saat öncesindeki zaman dilimi, yani her şey çok tazeydi. ne oldu hatırlayalım ? toki başkanı denilen bir vatandaş, açılış konuşması için mikrofonu eline aldı, hitap edeceği kişileri tek tek saydı ve en sonunda da sevgili galatasaraylılar dedi. e kimse bir şey dedi mi ? hayır, hatta alkışlandı en son kelimeyi söylediğinde. ama bu vatandaş konuşmaya öyle bir başladı ki " kira yükümlülüklerini yerine getiremeyen galatasaray... " diye devam ediyordu ki, yıllardır içte dışta olsun başarılarla bezenmiş, tamamen emek ürünü olan kupalar görmüş galatasaray taraftarları bunu kaldıramadı ve daha cümle bitmeden tepkisini gösterdi. ama muhterem zat hala ve hala mikrofondan bağır çağır galatasaraylılar' a hakaret yağdırmaya devletin yaptığı bir işi kendilerinin rica minnet yapmış olduklarını söyleyip durdu. ne bir özür ne de benzeri bir gönül alma lafı kullanmaksızın !!! hani diyorlar ya tahrik unsuru diye evet o geceni tahrik unsuru muhterem toki başkanı beyefendidir. olayları değerlendirmek isteyen ; ayıp ayıp diye yazılar yazan vaktinde hasta haliyle sayın özhan canaydin' a programında söz hakkı vermeyen, sözlerini kesen yavşak gazete yazarlarının nedense tebiyeden saygıdan birden bahseden insanların bu olayları iyi okuması gerekir. galatasaraylılara sadece demokratik hakkı olan protesto hakkını kullandıkları için günlerdir laf söyleyen kör güruh, türk bayrağı önünde elinde cep telefonuyla poz veren, her yanından lüzumsuzluk akan yasin ekrem serim ( egemen bağış beylerin müşaviri) adındaki ne iş yaptığını kendisinin bile bilmediği bir adam çıkıp kuş beyinliler diyebiliyor, i̇stanbul büyükşehir belediyesi'ne bağlı spor a.ş.görevlisi arkadaş taraftarlara şerefsizler diyebiliyor. bunun gibi bir çok yalaka insan devlet memuru sıfatları ile yasak olduğu halde bunları yapabilirken, galatasaray taraftarı meşru olan demokratik olan hakkını kullanırken ayıp etmiş oluyor, terbiyesiz oluyor değil mi ? sayın adnan polat' a göre öyleyiz. kombine alırken değiliz, davetiye ile stada insan sokma herkes bilet alsın derken değiliz ama oraya gidince terbiyesisiz. galatasaray tarihi' nin gördüğü en farklı başkansın sen adnan polat. hem de en farklı. düşünme fazla farkın ne olduğunu galatasaraylılar biliyor senin düşünmene gerek yok, sen kapı kapı dolaş özür dile ve taraftarına hakaret et.

tt arena dedikleri gibi devlet malıdır. yani senin benim diğer vatandaşların yani kamunun malıdır. toki' nin, başbakan' ın ya da neden yuhaladınız diye sormayıp şerefsiz, kuş beyinli ya da ayıp ayıp diyen şarapçı yalakaların değil. kişiler gidecek ama devlet kalacak, toki başkanı gidecek ama toki kurum olarak belki kalacak belki kalmayacak orasını bilemeyiz ama o stadı toki başkanı yapmış oldu olmayacak... tıpkı ali sami yen gibi. şehrin göbeğindeki en değerli arazilerden birisi olan ali sami yen ! tt arena' nın yeri verilirken ali sami yen' in kullanım hakkı devlete yani vatandaşlara yani sana bana kamuya bırakılmıştır. biz sadece kullanacağız orası ayrı, kim oraya binasını dikecek kim alış veriş merkezini yapacak onu bilemeyiz ama yine vatandaş kullanacak orayı uzaylılar değil. yani bu iki mekan da bir kamu malı. kamu malını hizmetini sunmak öyle birilerinin nazıyla değil zorla olur arkadaşlar. sen bir mahallede oturuyosan uzak yakın farketmez devlet oraya ulaşımı sağlamak zorundadır ! sonra da gelip biz yol yaptık asfaltınız hayırlı olsun diye pankartlar asamaz. asarsa işte o zaman terbiyesizlik olur. i̇nsan' ın olduğu yere hizmet zütürmek zorundadır devlet. bulunma amacı budur ! taleplere kısa zamanda cevap verme zorunluluğu vardır, amacı budur , bu yüzden vardır. sakatlara otobüs getirdik diyerekten sakatları kamera karşısında otobüse bindirmek hizmet değil, onları karşına alıp soğukta bekleterek konuşma yapmak hizmet değil görgüsüzlüktür terbiyesizliktir, ama sakat vatandaşlar burası soğuk bizi burda bekletmeyin diyerek tepki koyduğunda bu demokratik bir haktır ve taleptir. daha örnek vereyim mi bizlere terbiyesiz diyen kıtlara. diyelim ki her şeyi onlar yaptı evet haklılar biz fakiriz ekmeğe muhtacız vs. şunu sorayım yardımdan sonra, devamlı yardımdan behsedip gösteriş yaparsan bununla kime yararın olur ? ben söyleyim kiseye yararın olmaz, görgüsüz olursun, yaptığın yardımda ortada kalır değeri minneti olmaz kimse için.

i̇şte biz bunları yaşadık, isyan değil tepkimiz bunadır. devletin teşvikiyle bir şeyler elde ettik bunu biliyoruz, farkındayız. ama bizleri beton yığınına tapan ruhsuz, devlet hizmeti zütürüp kendi cebinizden vermiş gibi hareket eder, devletin malı olarak görürseniz, o denizde daha kulaç atmadan boğulursunuz. biz onların bildiği şekilde ne devletin maliyiz, ne de kendimizi domuzlara yediririz.

bilgilerinize sunulur