1. 26.
    +1
    nerde kalmıştık panpa, ha evet...

    hatun güzel bir akik kolye beğendi. ertesi günün akşamı, önemli bir yemekli iş toplantısı varmış. orada giyeceği ceketin düğmeleri de iri birer akik gibiymiş. "eminim o ceketle çok yakışacak bu kolye" dedim. yine tatlı tatlı gülümsedi. "keşke en alttaki taş diğerlerinden büyük olsaydı, ceketimin düğmeleri kadar olsaydı, o zaman kusursuz olurdu" dedi. kadın zevkliydi, etkinlemiştim. o boyutta akiklerden elimde olduğunu ama dükkanda bulunmadığını, evdeki kolilerde olduğunu söyledim. birkaç saniye sessiz sessiz gözlerimin içine baktı. "isterseniz" dedim "izin verin 5 dakikada dükkanı kapayayım, ev çok yakın, seçtiğiniz kolyeye iri akik taşını kısa sürede takabilirim". kabul etti. o nazlı nazlı vitrindeki takılara bakarken dükkanı çabucak kapadım.

    yol boyunca sessiz sessiz yanımdan yürüdü. başı sürekli önündeydi, düşünceliydi. bazen biraz arkasında kalıyor, paltosunun üzerinden dolgun kalçalarının kıvrımlarını algılamaya çalışıyordum. o, elleri ceplerinde dalgın dalgın yürürken, kazağının pamuklu boğazının altında incecik uzanan zarif boynuna sürdüğü parfümün teniyle karışık kokusunu istanbul'un pis havasından filtreleyip ciğerlerime çekiyordum.

    eve vardığımızda, çekingen adımlarla içeri 1-2 adım attı ve ben ışığı yaktıktan sonra hızlı bakışlarla evimi incelemeye başladı...
    ···
   tümünü göster