ahahha ulan bu şakirt sıfatını kim bulmuş ya

rakip sözlükten alıntıdır

anlamı "kuran talebesi" olan, farsça'dan dilimize geçmiş bir kelimedir. farsça'ya da arapça'dan geçmiştir. kökü arapça'da "şükretmek" anldıbına gelen "şükr" kelimesidir.

şimdi bu teknik bilgilerin ardından, kelimenin günümüzde nasıl, nerede kullanıldığı ve kimlere bu sıfatın verildiği konusundan bahsedelim.

şu anda türkiye'nin neredeyse her yerinde bulunan ışık evlerine giden, abiler tarafından binbir çeşit risale okutularak, fethullah gülen kasetleri dinletilerek, izletilerek pgibolojileri yeniden yapılandırılmış ortaokul ve lise çağındaki öğrencilerin hemen hemen hepsi kendini bu şekilde çağırır. özellikle "pgibolojileri yeniden yapılandırılmış" diyorum çünkü bir de "ne oluyo lan burda, hani matematik anlatcaklardı" diyen, gerçekten de ne olduğundan habersiz bir güruh bulunmaktadır ki o konuya hiç girmeyelim.

bilindiği üzere bunlar çoğu zaman risale* ve fethullah gülen kitapları okurlar, abinin saykoluk derecesine göre sözlü yapılabilirler bunlardan, namazları asla kaçırmazlar, her namazdan sonra en az 1 saat tesbihat yaparlar, dua ederler ve doğru düzgün, normal ders çalışmaya da zamanları kalmaz. bazen kendi aralarında, halı üzerinde güreşirler, şakalaşırlar. abiler tarafından "tam şakirt" olarak kabul edilenler dışında, genelinin abi evindeki hayatı bu şekildedir. bu "tam şakirt" dediğimiz grup ise biraz daha ağır başlıdır, daha fazla fethullah gülen okur, risale okur, müezzin olur vs..

bu diğer ortalama şakirt grubunun sosyal hayattaki açılımı çok farklı olabilmektedir. şöyle ki; kimisi abi evinde dini imanı yerinde gibi görünürken okulda kız fortlamaya çalışan, izlediği ferre filmleri arkadaşlarına anlatan, tenefüslerde sigara içen, arada içki içen tipler olabilir. kimileri de olayı abartıp okuduğu kitapları okula getirip orada devam edebilir. diğer şakirtlerden başka arkadaşları yoktur. aralarından kızlarla samimi olanları abilerine ispiyonlarlar. okuldaki başka öğrencileri abilere toplamaya çalışabilirler.