"Eğer aşk bir seçenek olsaydı, bu kadar keskin bir acıyı kim seçerdi."
Aşkın geçici bir duygu olduğu söylenir ki ben buna katılmıyorum. Geçici olan ya da geçebilitesi olan sevgidir. Aşk hala günümüzde tam olarak tanımlanamayan bir tutkudur. Materyalist olarak düşünürsek Aşk diye bir şey yoktur. Ama belki aşk'a değil, sevginin üstünde, böyle bir şeyler olduğuna inanıyorum. Bu tanımsız tutkunun da geçeceğini sanmıyorum.
weather'ın,
goethe'nin,
Şevket'in,
ivanoviç'in ve daha nicelerinin tutkuları hiç geçmemişti. ve onlar bize öğretti bize bu tutkuyu. iki insanın birbirine bu kadar uyumunu, inanmasamda ruh ikizi kavrdıbını.
Bir kızıldereli atasözünde söyle deniliyordu ;
"Aşık olursan, tanrıya inanmak zorundasın"
Evet aşk denilen tutku öyle bir şey, materyalist düşünce sisteminde kendini yenilemediğini hep aynı yerde saydığını varsaysakda allah denilen kavramın varlığını ispatlamak için matefizikcilerin şaklabanlığa, bilimin arkasına sığınıp kendilerini küçük düşürmelerine gerek yoktur. Allahın ispatı için aşk ın tanımı, ya da var olusunun ispatı her şeyi açıklayacaktır.
Hayatının eşinin bulan kişi, hele ki ona kavuşamıyorsa içini kemiren bir şey vardır ; intihar. Hele ki bu kişi Ateistse benim gibi, intihar etmenin acıları dindirceğine inanmasına rağmen, herşeyi bırakıp özellikle onu bırakıp gitmenin, onu bir daha göremeyecek olmanın verdiği dayanılmaz acı ile bir kere daha düşünür. Öteki dünya olsa der, evet öteki dünya dedikleri şey olsada, hemen oraya geçiş yapsam onu oradan izlesem. Gülüşünü oradan görsem, sıcaklığını içimde hissetsem. Ağlasam ama yinede görsem der. Hem nasılsa o da buraya gelecek değil mi, o buraya geldiğinde tutucam elinden allah denilen şeyin karşısına dikilicem ve sen bizi birbirimiz için yaratmadın mı diyeceğim der, sonuçda isyan eder allaha.
Özet geçelim ; Aşk var ya da yok, tanımı yapılmış ya da yapılmamış, kesinle bir secenek olmalıydı. insan oğluna bu kadar acı çektiren, isyan ettiren, en alçak kötülüğü bile rahatça aşkın arkasına saklanarak yaptırabilen bir şey şecenek olmalıydı.
Yoksa masum insanların şuçu neydi?