0
bi arkadaş ne güzel de anlatmış;
aralık ayında kurulan inci sözlük, türkiye'de sözlük konseptini değiştirerek farklı bir boyuta taşıdı. ilk günlerinde 20-30 kişi ile kendi yağında kavrulan ve inanılmaz yaratıcılıkta mizah üreten bu kitle, on binlerce kişinin akın edeceği bir ortamın temellerini atıyorlardı.
benim inci'ye dahil olmam da o günlere denk gelir. ilk günlerinde üye olup, hazine bulmuşcasına görgüsüzce sömürdüğüm ve başından ayrılamaz olduğum bir arkadaştı. interaktif dünya da o ana denk hiç öyle güldüğümü hatırlamıyorum. başlıklar olay, entryler olay, insanlar samimi, isyan burada, mizah burada... adeta evimi bulmuştum. kendi mizah tarzını kendisi yaratıyor olduğu için, doğal olarak sizde bir şekilde o atmosfere ayak uydurabiliyorsunuz, uyduramazsanız da uçuyorsunuz.
ilk haftasında artan yazar oranı ile küfür ve argonun yöneldiği kitleler de artıyordu. derken ekşi sözlük'teki bazı yazarlara göndermeler, hakaretler ve akabinde sözlüğün ilk kurucularından bazı isimlerin inci'yi bırakmaları. ilk çatırdamanın sesleriydi bunlar. hatta ilk ergenler doldu muhabbeti de o günlere denk gelir. bir kısım yazar sozlukspot.com'dan ayrı bir sözlük açma girişimlerinde bulunduysalar da, ikinci haftası olmasına rağmen inci'nin benimsenmesi ile bu girişim sonuçsuz kaldı.
o sıralar admin koltuğunda sozlukspot oturuyordu. derken tarihler 13 ocağı gösterirken, bir blogda sozlukspot'un zall olduğu iddia edilmiş, sözlüğe alınan bir kaç reklamın da aynı günlere denk gelmesini protesto eden sözlüğün ilk yazarları ayrılma kararı almıştı. onların ayrıldığı günlerde sozlukspot nickli admin de kendisini feshetmişti. o günler sözlüğün en ıssız günleridir. asıl yazarlardan 4-5 kişi ( entel maganda, savulun, freud sen sus haksizsin muallak, kalin tarak ve 50 yeni turk lirasi) sözlükte kalıp ayakta tutmaya çalışıyorlardı. ziyaretlere karşılık vermek isteyenler için de ideal bir zamanlamaya denk gelmişti. ilk haftalarında ziyaret edilen sitelerden gelen kişiler ile inci sözlük tamamen tarihe karışma noktasına geldi.
derken bir anda inci nickli admin ve o günlerde yeni üye olan bir kaç kişi moderatör olarak gelmesi, tekrar bir hareketlenme başlangıcı olmuştu. eski yazarlardan son kale mal adam'ın da görevini bırakması ile inci sözlük tamamen yeni bir ekip ile yoluna devam etmeye başladı.
13 ocaktan sonra hafiften canlanan inci sözlük'e tek tük kişiler gelip üye olarak yavaştan çoğalıyordu. sözlük o dönemden sonra yeni yazarları ve geçmişten kalan bir kaç eski yazarı ile inci'yi ayakta tutmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. sözlüğün ilk trollü de o dönem ortaya çıkmıştır. zaten bütün yazarları troll olan bir sözlükte, troll olarak ortaya çıkmak hali hazır kitleyi de rahatsız etti. bu isim entel maganda idi. hatta zengin-fakir muhabbeti de ondan kalan bir mottodur. sitede ters pgiboloji uygulayıp, popüler kültüre karşı olan anarşist bir ortamda, zengin ve sistem insanı rolünü üstlenmiş, insanların en ince noktasındaki değerlere sövüyor, hakaretler ediyor ve bunu da olmayan formata uydurarak silinmiyordu. hatırlarım, sözlüğün ilk üç ayı bu şahısa küfür etmekle geçmiştir. sol frame in dörtte üçü entel maganda'lı başlıklar, tartışmalar, değerleri aşağılamaları vs. sözlüğü yıldırmıştı. herkes gibi bende kendisinden nefret ederdim. inci sözlük'ün msn grubunda tanıştım, özünde çok entelektüel ve sosyalist bir şahıs olduğunu öğrendim. yazdıklarının aksine dünya iyisi bir insan olduğunu gördüm. sözlük patlama yapınca, popüler kültürden bir objeye dönüşünce, kimseye söylemeden platformu terk edenlerden biri olarak inci tarihinin tozlu sayfalarındaki yerini aldı.
tıpkı ozipcan gibi. ozipcan'da sözlüğe sonradan gelenlerdendi. ilk zamanlar sessiz olarak takılan ozipcan, moderatör olunca kadın yazarlarla olan münasabetlerini kaldıramayan sözlük ahalisinin yoğun tepkisiyle karşılaşıp en nefret edilenler arasındaki yerini almıştı. bir kaç ay da ozipcan'lı başlıkların sol frame'i işgalini izledik. o da tıpkı entel gibi sözlüğün yoğun üye alımına maruz kaldığı günlerde sözlüğü terk edenlerdendir.
inci sözlük denilince aklıma gelen ilk iki isimdir entel maganda ve ozipcan.
radyo, ilk zirveler, ilk yazarların bardak sözlük'ü kurmaları, tartışmalar derken inci sözlük twitter'a olan ziyaret ile patlamasını yaptı. o günden sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı.
ardından facebook ziyareti, ardından disco kralı ziyareti gibi geniş kitlelere kendisini duyurması ile üye patlaması yaşadı. artık bambaşka bir inci'yi izliyorduk. ne o sabahın 5'inde yapılan muhabbetler, ne o gündüz yazarlarını liseli diye yaftalayıp geyiğin dibine vurmalar, ne o samimi ve kedine has entryler, ne o gergin ama eğlenceli tartışmalardan eser kalmamıştı. yepyeni bir inci'ydi orası artık. bende, bazı eski yazarlar gibi kendimi yabancı hissetmeye başladım. yine de ev sahibi olduğumuzdan dolayı, terk etmeye gönlüm hiç bir zaman elvermedi. orası bizimdi çünkü, biz başlatmış, biz bugünlere getirmiştik. nasıl ayrılabilirdik ki. ama gün geçtikçe aylarca beraber koşturduğumuz dostlarımız birer birer gidiyorlardı. bir takım toplumsal olaylara sözlüğün karışması, inci'nin gelmiş geçmiş en kaliteli moderatörleri anti ve hamdi sopayi getir'in ayrılması artık son noktaydı ilk yazarlar için.
inci sözlük'ün ilk kadrosu sözlüğün temelleri atmış olsa da, asıl kadro ilk 3-4 ay gece gündüz demeden oradan ayrılmayan kadrodur. aslında inci'den bahsederken şahısları değil de, bir bütünü ele almakta fayda var. yine de emeği geçenlere vefa borcumuzdan dolayı arada mümkün oldukça inci'yi inci yapanların isimlerini yer yer telafuz edeceğim. eleştirilecek bir çok noktası var elbette. ama onları başka bir zamanda başka bir tarzda değerlendiririz. şimdilik eyyorlamam bu kadar.
inci sözlük'e yazarak, okuyarak, destek olarak, severek katkısı olan herkese nice inci'li yıllar diliyorum. inci ruhunu gelecek nesillere daha seçici taşımanız temennisi ile.
Tümünü Göster