kışın sıçtıktan sonra götü buz gibi suyla

bre zütveren biz çocukluğumuzu gençliğimizi ibrikle su döküp kıçımızı yıkayarak, çarşaftan kesme bezle kurulanarak geçirdik. hatta bazı oturduğumuz evlerde tuvalet yoktu. evin dışındakiş bi klübeydi ayak yolu. düşün ki gece çişin gelmiş, kar yağmış, o zaman şimdiki gibi de değil. yağdı mı istanbula bile 3 metre yağardı. o boyum kadar karda gece çişe kalkmak için önce mont giyilir, sonra atkı ve bere takılır akabinde botlar giyilip tuvalete gidilirdi. siz de fantazi olarak "montla sıç" esprisine gülün amcıklar. seneler evvelinde sizin bugün güldüğünüz olaya biz level atlatmıştık çoktan. ve evet tuvalet kağıdı nedir bilmeden çarşaftan kesip her aile bireyi için tuvalete asılan taharet bezlerimiz vardı. zütü abdest aldırdıktan sonra ıslak ıslak dona koymamak için kurulardık. siz şimdi gene afalladınız çünkü neden büyük abdest neden küçük abdest onu bile bilmiyorsunuz cahil görmemiş bin kuruları hayat size güzel dıbına koduklarım.

özet: sahip olduklarının kıymetini bil amucuk