1. 1.
    0
    nasıl ki, yeryüzünde bazı mukaddes yerler var, aynen onun gibi bir de ervah-ı habisenin hükümfermâ olduğu bazı habis yerler vardır.

    meselâ kâbe-i muazzama, sidretü'l-müntehâ'ya kadar mukaddestir ve kâbe'dir. sidretü'l-müntehâ'ya kadar melâike-i kiram kâbe'yi tavaf ederler. (hatta oranın rical-i devleti hacda helikopterlerle beytullah'ın etrafında tavaf ederler.) ne kadar yukarıya çıkılsa da kâbe'nin etrafında yapılan tavaf, yine tavaf sayılır. çünkü sidretü'l-müntehâ'ya kadar kâbe, kâbetullah'tır. binaenaleyh allah burayı takdis etmiş, binlerce enbiyâyı bu mukaddes yerin etrafında koşturmuş ve metâfı binlerce enbiyânın merkadi hâline getirmiştir; evet insanların bugün tavaf ettiği beytullah'ın etrafında "ehl-i keş fi'l-kubur"un beyanına göre üç yüz-dört yüz kadar peygamber kabri mevcuttur. bu yer, allah'ın yeryüzünde takdis buyurduğu, tazim ve tebcil ettiği insanları tebcil ve takdirine arz ettiği mukaddes bir yerdir ve burası ervah-ı âliyenin metafıdır. bu mekân, bir bakıma kalbtir, yani küre-i arzın kalbidir. bu kalb attığı müddetçe, küre-i arz da mânevî yapısını ve hayatiyetini devam ettirir. efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) bu kalbin yanı başında zuhur etmesi de üzerinde durulacak ayrı bir konudur.
    ···
   tümünü göster