• Sen ol masan dünya bu kadar güzel olmazdı.
• Sana güzel şeyler söyleyebilmek için her gün
kitap karıştırıyorum. En güzel sözler bile sana söylemek
istediklerimin yanında zayıf kalıyor.
• Aşksız yaşanmaz diye bir söz vardır. Ben onu,
sensiz yaşanmaz olarak değiştiriyorum.
• Seni sevmesem bıı kadar kıskanmazdım.
• Herkesin hayatında bir "o ağacın altı" vardır.
Bizim neden olmasın?
• Kötü şeyler düşünmek bize yakışmaz. Dağları
devirecek kadar güçlü hissediyorum kendimi.
• Dünyan m en güzel kızı sensin; çünkü, ben seni
seviyorum.
• Olmasını istediğin şeyler için sen de bir şeyler
yapmalısın.
• Ben talihli bir adam olmasaydım, seninle tanışa
mazdım.
• Seninle arkadaş olmaktan o kadar memnunum
ki. piyango çıksaydı, beni bu kadar mutlu edemezdi.
• Senin kokun bütün çiçeklerin kokusundan da-
> >
ha güzel.
• Bir yılda dört mevsim var; ama, bizim aşkımız
her zaman bahar.
• Benim sana söylemek isteyip de söyleyemediklerimi
şairler şiirlerinde söylemişler hep. Onları okursaıı
beni daha iyi anlarsın.
• Ben aşkla dolu bir balonum. Sıcaklığınla eriyip
boşalıyorum.
• Gökyüzünde bir sürü yıldız var. Oysa, benim
gökyüzümde bir tek yıldız var; o da sensin.
• Hep bir ada düşlüyorum. Yalnız ikimiz için...
" Kalbinin anahtarım arıyorsan, bana gel.
•
Beni anlamaya çalış. Arılamazsan sevemeyeceğin
gibi. yaptıklarım ve söylediklerim de sana saçma
gelir.
• Aşk bahçesinin kapısı öpücüklerle açılır. Seni
öpüyorum.
•
Eskilerin dediği gibi "Bir acı kahvenin kırk yıl
hatırı var"sa, bir öpücüğün, elbette, bir ömür boyıı hatırı
vardır.
• Sana daha sıkı sarılmak istiyorum ama. kemiklerini
kırarım diye korkuyorum.
• Sana çok şey söylemek istiyorum ama. beceremiyonım.
Yanımda olsan, hiç değilse, elini tutardım.
•
Bak, Almanca söylüyorum:
leh libe clich.
Arapça söylüyorum:
Ene lıubbi imi.
Bulgarca söylüyorum:
Obiçaııı le.
Çerkesçe söylüyorum:
Vis çez.
Çince söylüyorum:.
Wo a i ni
Ermenice söylüyorum:
Kezi gı siremgor.
Farsça söylüyorum:
Şunlara dost ilanını.
Fransızca söylüyorum:
Jet'aime.
Gürcüce söylüyorum:
.Şeni lav i miguars.
ingilizce söylüyorum:
I loveyou.
ispanyolca söylüyorum:
Yo te anıo.
isveççe söylüyorum:
Fagels skada.
italyanca söylüyorum:
Ti anıo.
Japonca söylüyorum:
Ai shile te ru.
Küılçe söylüyoaım:
Te hezdıkıın.
Macarca söylüyoaım:
Seretlek tiget.
Makedonca söylüyorum:
Sırtse ıııoe.
Peştunca söylüyoaım:
Ta sere dere ıııiııa kaun.
Romence söylüyorum:
Teobesk.
Rumca söylüyorum:
Esena sagapo.
Rusça söylüyoaım:
Ya Iühlü tebya.
Süryanice söylüyorum:
Oııo körolıaınnah.
Urduca söylüyoaım:
Muce lumse piyare he.
Türkçe söylüyorum:
Seni seviyorum!
Hâlâ anlamıyor musun?
•
Sana öyle kırıldım ki. artık kuş olsam dalına
konmam.
•
Ben yanında olmasam bile, gönül gözüm hep
seni görüyor.
•
Gökte yıldız olsan, onca yıldız içinde yine seni
seçerdim.
•
Gönlüm çiçek bahçesi, onun bahçıvanı sensin.
•
Beraber olduğumuz zaman öyle bir yağmur
yağsın, şimşekler çaksın ki. günlerce bulunduğumuz
yerden çıkamayalım istedim.
•
Öpücüklerin güzelliğinin zekâtıdır.
•
Senin bana zeytinyağlı yaprak sarması yapman
için, önce benim seni sarmam gerekir.
•
Aşkımızın ilâcı beraberliktir.
•
Sen bana tombaladan çıkmadın. Ben seni
askımla kazandım.
•
Minareye çıkıp "Seni seviyorum!" diye
haykırmak istiyorum.
•
Karasevdalıyım; çünkü, bir kara kıza asığım.
•
Mektup yazma telefon et; telefon etme kendin
gel.
•
Âşıkların arasına karakedilerden çok ana
babalar girer.
•
Az söylüyorum. Öz söylüyorum, hep aynı şeyi
söylüyorum: seni seviyorum.
•
Evliliğe "Seni seviyorum" kapısından girilir.
•
Postacı olabilirim; her gün senin kapını çalmak,
yüzünü görebilmek için.
•
Birisinin kalbine gireceksen, arka kapıdan gir;
çünkü, ön kapıdan giren, genellikle, arka kapıdan def
edilir.
Günel Altıntaş'ın
Fındık Kıran Sözler t
Mürekkep Lekesi Namus Lekesinden Beter
adlı kitaplarından:
• Akıllı erkek genç kadın alır; akıllı kadın gene
koca...
• Dudağın dudağında olabilir: aklın nerede?
• Ne kadar abazansan o kadar hırsla sarılıyorsun:
ne kadar hırsla sarılırsan. o kadar sevildiğini sanıyor.
• Çarşaflı kadın anahtar deliğinden bakan kadındır.
• — Sevgililer günü ne zaman?
— Sevgilinle buluştuğun zaman!
• Görüntünün netleşmesi için gözlüğünüzün
camım silmeniz (ya da gözlerinizi ovuşturmanız)
yetmez; zihninizi de cilâlamalısmız.
•Biı* ask yaşayan, bütün ask romanlarını okumuş
gibidir.
• Çapkının birine sormuşlar:
— Sokakta yürüyen bir hanımın kadın mı kız mı
olduğunu nasıl anlarsın?
— Gayet kolay, demiş çapkın. Poposuna bir el
atarım; hoplarsa. kızdır: dönüp bakarsa, kadın...
• — Sevim Hanını! Hayatta en hakiki mürşit?
— Aşktır Günelciğim, aşk!
• Kimi erkekler, bir kadım kaybettikleri zaman,
ona âşık olduklarını sanırlar. Kadın dönüp gelince, anlaşılır
âşık mâşık olmadıkları.
Zaten, bir kadını kaybetmeyi göze akmıyorsanız,
buluğa ermemişsiniz, demektir.
• Kimi hayvanları boynundan, kimilerini burnundan
çekip zütürüyorlar; insanları cinsel organından...
• — Eşinizi yatakta nasıl çıldırtabilirsiniz?
— Sininizi dönüp uyuyarak.
• Ne zaman elinde hortumuvla bahçe sulavan bir
•* > •»
adam görsem, sizin aklınızdan geçen benim de geçiyor.
• Çıplaklıktan öyle kokuyoruz ki; kimseyi çıplak
görmemek için giyiniyoruz.
• Aşk şehvetin özelleşmişidir.
• Ev sahipleri bekâıa kız veriyorlar da, ev
vermiyorlar. Demek ki; evleri kızlarından daha değerli!
• insan sevdiğini sinkaf eder!
• ciks bir yemekse, aşk onun salaiasıdır.
• En güzel kadın benimle yatan kadındır.
• Sen karını istediğin kadar ört, çarşaflara büri'ı.
Biz biliyoruz ki; o, o çarşafların içinde çırılçıplaktır.
• Eskiden, anababalar, sevişmek için, çocuklarının
uyumasını beklerdi. ş/ımdi, yazlıklara bakıyorum;
gençler anababalarınm uyumasını bekliyor.
• Eskiden, kadınların elinden tutup zütürdüğümü
sanırdım. Meğer kendileri gelirlermiş.
• Evlilik, genellikle, çoluk çocuk içinde okunan
basmakalıp bir romandır.
• Evlilik bir romandır. Arada sırada sıkılıp bırakanlar
olsa dii. çoğunluk, kafasını kaldırıp sağa sola
bir göz attıktan sonra, bıraktığı yerden devanı eder.
• Evlilik, uzun ve geniş bir yataktır. O yatakta
karı koca birbirlerine nadiren tesadüf eder.
• En feminist erkek en ereksiyonist erkektir.
• Fuhuş genç ve güzel kadınları kamulaştırma
kurumudur.
• Bir kadım alıp sıradan bir otele giderseniz; otelci,
evlenme cüzdanınızı sorar. Erkek sevgilinizle
giderseniz, hemen odanızı gösterir.
Genel ahlâka şşşapkaaaî
• "Kızım, hava kararmadan evde ol" demek.
"Ne yapacaksan gündüz yap" demektir.
• Doktordan, ilâçtan, hastaneden uzak dur:
hemşireden asla...
• Bütün kitaplar hurilerin güzelliğinden söz ediyor.
Sevişme teknikleri hakkında tek kelime yok.
• Kadın ne kadar çok ı'ıh derse, erkek andropoza
o kadar çabuk girer.
• Kadın sürekli ilgi bekler. Boyuna süslenmesi,
boyanması, süsünü, boyasını değiştirmesi bundandır.
ilginiz zayıfladığı an başka ilgiyi davet eder.
Belki de, huurluk, kadındaki bu sürekli ilgi ihtiyacıdır.
• insan, cinsel özgürlüğü olmayan hayvandır.
• Kadın erkeğin iskeletidir. iskelet çarpıksa, çarpıktır
o adamda...
• Vücuduna erkek vücudu değen kadın, kadın eli
değmiş bir ev gibidir.
• Kadınsız erkek, bir şiddet fırtınasıdır.
• Duygu Asena'ya göre, Kadının Adı Yok' muş.
Delikleri erkeklerden fazla olsun da...
• Ağzım bilinçallımm kanalizasyonudur.
• insanlar, cinsel istekle dolu oldukları zaman,
kediler gibi, kendilerine özgü sesler çıkarsaydı, komşu
ülkeler Türkiye'nin gürültüsünden rahatsız olurdu.
• Kıskanma! Kendini matah bir şey sanır.
• — Ressam mı? Dedi.
— Kısmen, dedim; çünkü "ress" değil.
• Çocuksuz kadın her zaman kızdır.
• Kızlık, dudaklardan başlar bozulmaya.
• "Kızlığım kaybetmek" mi. "kadınlığına
kavuşmak" mı doğru?
• Bir kadını ne kadar kolay elde ederseniz, o
kadar kolay kaybedersiniz; çünkü, onu başkaları da o
kadar kolay elde edecektir.
• huurların pek çoğu huur olmaktan korkuyor.
• Kadınlar için en etkili kozmetik menidir.
• En masraflı organımız cinsiyet orgammızdır.
• Sık sık evlenip boşanmak da bir çapkınlık
metodudur.
• huurnun bile namuslusu vardır. Yazarın
niye olmasın?
• Yatıp yatmayacağına hep son anda karar veren
bir kadın her zaman yeni bir kadındır.
• iki türlü kadın vardır: Birincilerin kalbinden
bacaklarının arasına girilir; ikincilerin, bacaklarının arasından
kalbine.
• Umut veren; ama, kendini vermeyen kadındır
huur.
•
Kadın "Evet" dedikçe güzel; "Hayır" dedikçe,
çirkindir.
•
Niçin herkesin karısı namusludur da, sevgililer
huurdur?
•
Bekârlık elbette sultanlıktır: ama. cariyeleriniz
olursa.
•
Adı "cinsel organ" ya da "üreme organı"; ama,
bir onu. daha çok, çiş etmekte kullanıyoruz.
kitabı var kitabi
http://rapidshare.com/fil...li_K_z_Tavlama_Sanat_.zip