+10
dıbını gibeyim başlık karakter sınırlandırması. olm çok doldum lan, biraz uzun yazacağım. özet geç diyen gibtirsin gitsin açık açık. ayar oluyorum. ayrıca bu hadise sırf türk kızlarını ilgilendiriyor.
şimdi bir karıyla konuşurken, artık sinirden çıldırma noktasına gelip bunları yazmak istedim. yeter lan, gibicem tribinizi de anlayışınızı da dıbına koyim. nedir lan bu çektiğimiz? zütünüz bir bize kalkıyor. niye? çünkü aynı ülkede, aynı şehirde, aynı semtte yaşıyoruz. yüz yüze bakmak, birbirimizle olmak, sevişmek, aşık olmak gibi bir zorundalığımız var. kalkıp keyfi olarak başka bir şehire veya ülkeye gidemiyoruz. hepiniz bunun farkındasınız. türkiye'de kadınlar daha iyidir erkeklerden. çünkü erkek azgındır, elde etmek ister. kadının umrunda değildir, acı çeksin ister. sürünsün ister. ama işi bu bahssettiğimn amcık ağızlılara gelince?
ulan allah aşkına her gibe çok karizmatik insan diyorsunuz. christiano ronaldo'ya tesbih verip, altına dar paça çakma levis kot giydirip, eline tesbih verip caddebostan sahilinde yürütsen hiçbir karı dönüp bakmaz. türk ünlü de veririz güzelim sıkma canını. engin altan düzyatan diye bir adam var. bu adam ünlü olmasaydı, hanginiz istiklal caddesi'nde yürürken bu adamla karşılaşıp dönüp tekrar bakacaktınız? ama şimdi "yeaaa çok tatlı yeaaa" deyip duruyorsunuz. ahmet rıfat şungar diye bir adam var, hele hele o elamana bayılıyorlar. lan ondan istiyorsanız, istanbul üniversitesi beyazıt kampüsüne git, 100 tane bulursun bir günde. yok sarp apakmış yok ebesinin amıymış. sizin yakışıklılık anlayışınızı gibeyim. bunlardan birisi "gel bir gece beraber olalım?" dese, düşünmeden verirsiniz. ama biz bunu desek, "hayvannnn ! ne diyorsun sennn ! huur çocuğuuuu !" diye zütünüzü yırtarsınız. kaldı ki tamam bu hayvanlık ancak çoğunuz "bunla bir gece sevişmeyi çok isterim" diye düşünüyorsunuz. kaldı ki ben şahsen yakışıklı biriyim, bu saydığım elamanları havada gibertirim. o mevzu ayrı.
gelelim yabancı erkeklere. "oyhh italyan erkekleri çok tatlı yhaaa=))" diye etrafta zibil zibil dolanıyorsunuz. dıbına koyim, türkiye'de biriyle aşk yaşayıp sevgili olunca anasını gibiyorsunuz, yapmadığınız şerefsizlik kalmıyor. yurt dışına bir gidiyorsunuz, 7 gün kalın 10 farklı kişiye veriyorsunuz. bu mu lan sizin anlayışınız? hayır verdikleri herifleri de hep ajanstaki adamlar gibi sanıyorlar. hani hep göz önünde olan yakışıklı erkekler var ya, tüm ülkeyi öyle zannediyor benim kezbanlarım. mecburiyetten gidip veriyorlar. bir erkek ile bir kadının, türkiye şartlarında normal bir ilişki süresince sevişme zamanı ne kadardır? ben söyleyim en az 1 ay. güven, sevgi, sadakat kavramlarını hatun iyice benliğine taşımalı tabi. ama aynı hatun farz edelim ingiltere'ye gitsin. ilk gece bir pub veya bara gider, ilk hoşlandığı kişiye verir. ve bu adam, o türk sevgilisinden kat ve kat çirkin, tipsiz, pis bir adamdır.
geneliniz böylesiniz kızlar. hatta %70'niz bu konuma gelmiş vaziyettesiniz. kadınların eskiden efendi erkek yerine bin tercihi vardı, tamamdı. sonra ağzı laf yapan yakışıklı erkek diye bir kavram çıktı, ben oydum ama cidden gibip kaçmak yerine karakterli olanlarıyla uzun soluklu takılmak istedim. ve sonra "tipini yerim yeaa bana ne." dediniz, paralı ama çirkin, görgüsüz, kıro, kültürsüz adamlarla olmaya başladınız. hatta bu olaylar sırf popüler diye okulun en gözde elamanlarıyla olmak, ne bileyim sözlükte moderatör diye dünya çirkini birine vermek falan gibi şekillerde haller aldı.
beni alakadar etmiyor kimin kimi gibtiği de, siz her seferinde "aşk acısı çekiyorum yeaa. adam gibi adam kalmamış." triplerine giriyorsunuz ya, müstehak size. deveye diken, insana giben yaranır. yediğiniz yannanlarla kalın, afiyet olsun.
edit : oh be rahatladım, tamam sakinim.