+16
-6
eski sevgili...
bu sarhoş, mayhoş, bilinçsiz ve yorulmuş bedenle döküyorum içimi ey sözlük, dinle dediklerimi. şimdiden verdiğim tüm rahatsızlık için özür dilemiyorum, nasılsa okumayacaksınız boşuna yormayın beni.
insanların sabah diye bahsettiği benimse 9 aydır sadece uyumak için kullandığım dakikalarda belkide içimi dökebileceğim tek yer, dost olmayan dost olduğu için şimdi sözlükteyim. ben yazıyorum da, siz okumasanız da okumuş gibi yapın ulan. yalvarırım!
4 saat kadar sonra uzun zamandır direndiğim ama artık katlanması zor acılarıma belki bir destek belki bir çözüm olur diye son umudum olarak tutunduğum seansım var bir doktor bozması insanla. anlatsam dinler mi, yoksa lustral'i verir elimi gönderir mi bilmem. bilmek de istemiyorum sanırım, o sebeple gitmekten vazgeçtim. cümlelerimin ve genel olarak yazının incinlığına lütfen aldırış etmeyin. sarhoşken anlatmaya kalkarsanız yuvarlarsınız cümleleri, saçmalarsınız sık sık.
9 ay, zaman algınıza göre kısa ya da uzun gelebilir bu süre. ama bu 9 ay bir yığın işkenceden, acıdan, kederden fazlasını vermediyse bugüne kadar yaşadığınız tüm zamanların toplamından daha uzun, daha yorucu geliyor insana. sözcüklerle ifade etmek zor yaşanılan acıları, çekilen çileyi. anlatamıyorum da zaten, sadece lütfen anlayın diyorum. hak verin. tıkanır ya, öyle işte boğazımda bi düğüm haykırsam da kısık sesim, bükük boynum.
ben pisliğin dibine koşar adımlarla ilerlerken o vicdansızlığının ve bencilliğinin bir ödülü gibi hızlı hızlı çıkıyor merdivenleri, yükseliyor göğe. alıyor arzuladıklarını, istediğini elde ediyor. ve acı olansa, bugün yaşadıkları onun değil benim eserim. şu an yaşadıkları benim hayallerim, benim kurduklarım. yolda bulduğu bozuk para gibi koydu cebine, uzaklaştı mekandan; sahibini umursamadan. ben güçlü kıldım onu böyle, ben sağladım farkına varmasını gücünün. şimdi, ben onun için vazgeçtim hayallerimden; o benim vazgeçtiğim hayalleri aldı, gitti yaşıyor keyfini sürüyor. yerimde başka bir adam yaşıyor. benim evimde başka biri yaşıyor, benim kanepemde başka biri izliyor maçları elinde birasıyla, benim yatağımda başka biri yatıyor, benim sevgilimle başka biri sevişiyor. benim ulan o ruh o beden! benim ulan! her hücresini ben yetiştirdim onun, her an ayrı ve aynı önemle besledim büyüttüm, sevdim. dokunma ulan sevdiğime!
ah be kadın, sen neden vicdansızlık ettin böyle? ağzımızdan düşürmezdik birlikteyken ilişkimize verdiğimiz o kutsal 'emeğimizi'. ah be kadın! birlikte büyütmedik mi onu yıllarca. bir elinden sen bir elinden ben tutup da sokaklarda gezdirmedik mi, koynumuzda beslemedik mi sevgimizi çocuğumuz gibi. ah be kadın, ah be kadınım.
çok sarhoşum yine! eskiden sana sarhoştum, şimdi alkole. sana sarhoşken de gözüm görmezdi önümü, ne dediğimi bilemez saçmalardım; şimdi göremiyorum önümü yine yalpalıyorum sokaklarda, bak yine saçmalıyorum.
üşüyorum be sevgilim. sokaklar soğuk, bu oda sensiz kutup. üşüyorum be sevgilim, sevişgen battaniyem benim. üşümekti en şeytani bahanemiz sevişmek için. üşütüktük sevgilim.
her şey bomtak. hiçbir şey yolunda gitmiyor sensiz. her şeyi yolunda kılan sen olduğun için değil, sen olduğun için şevke geldiğimdendi zamanında her şeyin yolunda gitmesi. şimdi sensiz ne şevkim var ne zevkim. zevksiz be sevgilim! sensiz her şey çok zevksiz.
sıktım biliyor musun insanları senin yüzünden. o kadar sık dert yanar oldum ki, o kadar sık sarhoşum ki vazgeçti herkes benden. uğraşmaktan yoruldular benimle, ben yorulmadım seni özlemekten. öyle mi dostlarım dedim, öyleyse düş sezar bugün! ben de vazgeçtim hepsinden. zaten her şey zevksiz sensiz, zevk alıyormuş gibi davranmak zorunda kalmıyorum artık. yok kimse, kalmadı tükettim hepsini. sen tükenmezsin halbuki, tüketemedim seni sevgilim. acı bana; üzülme ama, acı. birine acımak en aşağılık duygudur sevgilim, tam ağzına layık. sen böyle olmana rağmen sevdim seni, acı; üzülme lakin. üzülmene katlanamam yine de, sen üzülme diye vazgeçmedim mi her şeyden. şimdi de vazgeçtim egomdan, üzülme bana sevinemem buna. ama acı, acı tam sana layık!
az kaldı uyanmana, nasıl da güzel oluyordun sabaha karşı. seni uyandırmak için sabırsızlanıyordum şimdi. gözlerinin en kocaman olduğu an ilk uyandığın an oluyor biliyor musun? herkes bir gözü kapalı uyanırken, senin ilk bakışın kocaman oluyor. bunu biliyor mu şimdiki adam? biliyor. değerini bilsin o gözlerin, iyi baksın onlara. şuna bak! kıskanıyorum onu. oysa hep ben kıskandırmaz mıydım insanları sana sahibim diye! kıskanıyorum sevgilim.
özlüyorum sevgilim. sana eski demeye kıyamıyorum, eskir mi ulan benim sevgilim kırarım bunu diyenin ağzını. senden sonra şiddet meraklısı bir adam oldum biliyor musun. öyle vurdulu kırdılı değil. duygulara şiddet uyguluyorum, kendi bedenime şiddetliyim.
bak döküyorum içimi, üzüntümü. sana dökerdim eskiden, sana anlatırdım. nerde ki omzun? nerde ki gözyaşlarımın süzüldüğü gerdanın? nerde miss kokulu huzur dolu saçların? derman yok mudur bunlardan başka bana? yok sevgilim.
bir intihar mektubu tadında olur bekliyordum bu yazıyı, bir özlem mektubundan öteye gidemedi. özlemimden öte duygum da yok zaten. intihar edebilecek kadar cesur olsaydım, seni unutmaya gücüm olurdu sevgilim. seni unutamayan koca bir korkağım ben geçmişinde yaşayan. keşke bir şey olsa, bir şans olsa da son buluverse nefes almalarım. canım yanıyor yahu, bitecekse bu çile ölmeye razıyım dersin ya hani; razıyım sevgilim.
yılbaşından hemen sonra doğum günün. ne alsam ki sana? neler değişmiştir benden sonra, şimdi neyi seversin neyle mutlu olursun bilmem. birtek o adamı seviyormuşsun, onu biliyorum. senden bihaber olmak öyle koyuyor ki bana. en iyisi sen ölsen ya, sen öl ben buna üzüleyim; bilirim ki o daha az acıtır canımı. sen yaşarken kaybım olman her şeyden acı bana. ne alayım sana, ne istersin? bencillik edip, über ciksi iç çamaşırlarından alayım mı sana yine? almayayım sevgilim, sen onları kesin o adam için giyersin!
kara kara düşünürdüm hep; yılbaşı, doğum günün, yıl dönümümüz. hepsine birden nasıl para yetiştireceğim ulan ben! tüm paramı bitirirdim. yine bitiriyorum. alkole, alkolü hediye ettim kendime.
yıldönümümüz ya sevgilim, ne sandın. yine geldi çattı işte. yaşlı çınarlar gibi bir çift olabilecek miyiz bizde? 6. yılımız bitiyor bu sene, pek bir şey kalmamış 50'ye. ama artık neyse, sen o adamla tamamlarsın. üstüne mi ekliyeceksin yılları sevgilim yoksa ayrı bir sayfa açtın mı o adama? ben bu yıl dönümümüzü sensiz kutlayacağım. rakım ve ben! mezemiz de sen. ben içer, ben anlatır, ben ağlar, ben kutlarım. yorulma sen!
eski değilsin sen, ben seni hala içimde yaşatıyorken. aynı yatakta uyuyorken, aynı odada kalıyorken, aynı sokakları aynı mekanları geziyorken ben; eski olamazsın sen. gideyim mi dersin buralardan? vazgeçemem ki senden. sen beni bırakıp gittin başka şehirlere sevgilim, olsun. izmir ve ben yaşıyoruz öyle, takılma sen!
dökemedim içimi ya, yoruldum ama. sarhoş adamım en nihayetinde, var benim de dilimin gücünde bir nihayet. gitmiyorum ruh doktoruna falan, giberim lan istemiyorum lustral'ini ve adını hatırlamadığım bir yığın gibimsonik antidepresanını, ilacını. ilaç mı kaldı içecek, içiyor o huur çocuğu işte her gece seni.
günün en ıssız saatlerindesin sözlük. okumasan bile okumuş gibi yap lütfen. dinlemesen bile dinlemiş gibi anlamasan da anlamış gibi yap. sevmiyorsun beni ama sevmiş gibi görün.
ne intihar için cesaretim ne haykıracak gücüm ne seni geri kazanacak kudretim ne de seni yeniden kabullenecek onursuzluğum var benim. sen bak keyfine, ben acını çeksem de istemem seni. yaşarım öyle.
ben özledim sevgilim. ama sen beni boşver; bak keyfine!