1. 201.
    +4 -1
    son kısımlara yaklaşıyorduk halbuki mınıskim..
    ben devam ediyorum yettiği kadar:
    o gece ceyda'ya diyebileceğim hiç birşey yoktu.. bağırdı, sorular sordu cevap veremeyeceğim. madem onu sevmiyordum niye onunla beraberdim. ne dese haklıydı, ne yapsa haklıydı. vurdu, öbür yanağımı döndüm. yapabileceğim birşey olmadığını söyledim. düşündüklerimin bunlar olduğunu ama onu gerçekten sevdiğimi söyledim. tabi ki inanmadı bu onu biraz daha fazla sinirlendirmeye yaradı sadece. evden kovdu beni. büyükçe bir çantaya kıyafetlerimi toplayıp, ilkay'ın evine gidecektim. kirayı ödemeyi bırakmamıştım iyi ki. işim de vardı onun için çok kafama takmadım (detaya girmiyorum beyler çok bitirmek için)
    ertesi gün yıldızdan kalkıp işe gittiğimde hayat çok acayip gelmişti. resmen içim acıyordu. ceyda'nın yanımda olmasına o kadar alışmıştım ki beraber olduğumuz sürece olmaması bana acı veriyordu. onu kötülemiştim, aldatmıştım kendi içimde ve o bunların hepsini biliyordu artık. resmen içim acıyordu. midemin üstüne saplı bir bıçak vardı sanki. gün boyunca tuvalete giderek gelen ağlama krizlerimi geçiştirdim. yüzümü yıkadım. akşam saatlerine doğru çıkmama yakın ajans sahibi ergün bey yanına çağırdı. benden çok memnun olduğunu söyledi ama ceyda'yla bir sorun yaşamayı göze almadığını, çok yakın dost olduklarını ve ortak bağlantılar üzerinden de işler yürüttüğünü söyledi. resmen yol veriyordu bana. artık bir işim de yoktu. ceyda gitmişti, evi gitmişti, ayarladığı iş gitmişti. temeli ceyda'ydı hayatımın ve o temel yoktu artık, çöküyordum. bildiğim ettiğim çok fazla ajans yoktu. ilk ajans deneyimim burasıydı ve 1 yıl yeni olmuştu. bildiğim ajanslara başvurdum ama hiç biri almadı. birtanesi ceyda yüzünden almadıklarını belli etti bir konuşma esnasında. resmen tanıdığı ajanslara beni almamaları için talimat vermiş ya da ricada bulunmuştu konumlarına göre. bu arada irem'i aradım ama çok da sıcak konuşmadı açıkçası. işten çıkmamın ardından çok fazla giblememişti beni. o da benim gibiydi, işi olduğu sürece benimle vakit geçirmişti. nefret edemedim, benden ne farkı vardı.
    2 ay boyunca iş aradım. iyi ki elimde yeterince para vardı geçinebileceğim kadar, eski standartlarıma döndüğüm taktirde. 2 ayın sonunda para bile kalmıştı elimde. sonunda bir organizasyon ajansında iş bulabilmiştim. dijital baskıya iş gönderen bir ajanstı işte, çok büyük olmasa da organizasyonlar yapıyor, biraz olsa da yaratıcılık kullanılıyordu. maaşım eski işime göre biraz daha azdı ama razıydım. yeni hayatımda tertemizdim, param da yeterdi ve tertemizdi.
    ceydayı düşünüp gecelerce ağladım. çok özlüyordum, çok sevdiğimi düşünüyordum. bi daha görmek istemiyordum ama.. bir daha canını yakmak istemiyordum. sadece özür dilemek istedim ama onun da ötesi yoktu rahatlatmayacaktı onu da beni de..
    eğer bir şekilde denk gelirse diyeceğim tek laf "özür dilerim" olurdu... bilmiyorum ne kadar anlamlı olurdu...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster