system of a down

metalle tanışmam lisede son sınıfın ikinci dönemine denk gelmişti. o zamana kadar metal müzikle alakam yoktu ilk önce arkadaşlarımdan duyduğum metallica, iron maiden gibi gruplarla başladım. o dönem hard rock, heavy metal ve trash metal dinliyordum. guns n roses, ac/dc, judas priest, megadeth gibi türün en bilindik gruplarıyla devam ettim. pek çok grup denemeiştim bu dönemde ve bu grupları seviyodum da.

liseyi bitirdikten sonraki ilk sene artık dinlediklerim yetmemeye başladı. biraz daha farklı türlere kaymak istedim death metal, doom metal ve black metal'le tanışmam işte bu seneydi. death metal grubu olarak sadece death hoşuma gitmişti. doom metal'den hoşuma giden pek çok grup vardı. bunların başında my dying bride gelir. black metal'de de yine pek çok grup hoşuma gitmişti. başlıcaları burzum, shining, xasthur'du. fakat bu süre içinde hâlâ arayıştaydım. hâlâ şu benim favori grubumdur. her şarkısını severim diyemiyordum. doom metal fazla hüzünlü black metal fazla karanlık geliyordu. hayatımın grubuyla karşılaşmam ertesi sene olacaktı...

o zamana kadar bir kaç kez adını duymuştum. haklarında bildiğim tek şey türk düşmanı olduklarıydı (aslında bu yanlış bir bilgiydi) genellikle müziklerinin iyi düşüncelerinin kötü olduğu yazılıyordu. bir hayli önyargılıydım. ama denemek istiyordum. o zamana kadar yüzlerce grup denemiştim ve bu grubu es geçmek istemiyordum. toxicity albümlerini indirip dinledim. kendimi beğenmemeye şartlandırmıştım. ilk düşüncem albümü ne beğendiğim ne de beğenmediğim olmuştu. sadece bir hayli ilginç gelmişti. daha önce dinlediğim hiçbir gruba benzemiyordu. albümü bir daha dinledim. derken bir daha dinledim. o gece bayağı bir dinledim ve yavaş yavaş grubun bağımlısı oldum. tüm albümlerini indirip dinledim. daha sonra benzer grupları da araştırdım. korn ve deftones ile tanışmam da bu sayede oldu. ama hiçbiri soad'ın yerini tutmadı. kesinlikle kendi tarzını oluşturmuş bir gruptu ve başka hiçbir grup soad'a benzemiyordu.

artık ben ve system of a down ayrılmaz bir ikiliyiz. iki senedir hergün dinlemezsem rahat edemiyorum. sizlere de tavsiyem sürekli yeni gruplar deneyin. ta ki hayatınızın grubunu bulana kadar.